Kısa Metraj Özleyiş Şiiri - Hayrettin T ...

Figüranın senaryoyu yakmıştı. Seninle seni oynamak dışında çaresi olmayan çaresizliğin filmini çekiyordum.
-S O N –
-SEN-
Yakınlarını sermiş sözcükler.Dil kendine dilsiz. Film, sondan sonra başlıyor aşklarda. Sona kadar gelmek daha başlangıç.

Haykırıyor ilk kezler.Son kezlerini çekimliyor içimdeki fiiller.

Çığlık çığlığa kalıyor cümlenin öğeleri. Yükleminde kalıyor bütün içsel yükleniş. Şimdi özne olsam, özümden sana yaranışlarımı sıralasam yeter mi?
*Çavuşça lehçesiyle kendi hikayemi Batı Türkçesiyle anlatmaya çalıştım.
-Bilinmezliğini bilinmeyen kelimelerin sırrında aradım. Diyemediklerime benzedi her şey. O yüzden sustum orada.

Daha sonra, dehadan sonra zincire bağlanır.Bağıl bağlamlarıma bağlanır aklımın eşeği.Senden düşeli akıl eşekliğiyle sensizliğin hamalı. Beni kendine taşıyamadı hala.
-Labirent düşlerin olmuş, zikzakların bekçisi olamamış beklentilerim var.Her şeyde oralılığın çıkıyor.Her duygunun süpürgesi içimdeki kirleri süpürür. Aşka cevelan kalmış, fanilik elçisiyim.
-Buruşturulmuş umutlarım yok. İçi kirlenmiş gidişlerin dışında kirli bir şeyim kalmadı.

Kendimi ihmal eden, içsel ihtilalların sahibiyim. İhtilal dönemi bitse de içimde sürekli hazırlık var.Derin devletini yok etmeliyim ki bu kinler, öçler, seni şeytansı duygulara taşıyan ilgileri kesmek için.
Can kırıklarını, cam kırıklarını benzetirdin. Oysa birisi mimarı insan, birisinin insan üstü.
-Birbirine asla karışmayan iki su gibi değmemeli bazı duygulara.İnsanın birbirine karışmayan duyguları varken, kirli sularla,amaçlarla, sevdalarla, o sulara karışmak reva mı?

Kısa metraj günahları Allah affederken bir kul olarak neden zor dağlar örüyorsun ki sınırsız sevgimde.
-Vakitsizliğin sızısında sulak demler üreticisi misin? Damlaların ünlemlerimi yakarken, hangi yakarışın başka mevsimisin?
Şimdi yanmayı küle, gülmeyi güle, sensizliği kendime öğreti olarak sunan olacağın vakisi olarak geliyorum sana.
İyi her yönden iyidir. Tersten de kessen de aynı . İçi de öyle.
Tersten okunuşları aynı olan sözcüklerin aynasında susmak.Aynalara bakar gibi bu özü, sözü ,aşk gözü aynı olan sözcükler sarmalıyım.

-Şimdi zamanla,zamane aşklar arasında tutmayan aşılar var.Bilinçlatı filtrelerimiz kirlenmiş, içimizdeki çocuk doyumsuzluklar şımartılıp aç bırakılmış. Üst benlik dalları kırılmış, gövdesi sağlam bir toplum ve aileye bağlı; ama yeni bağılları hepsini silen neslin siluetlerinde kalmış gerçek.

kavurucu bir arzunun arazisinde ekildi hayalim
bir tenden önce bin ben yakılyamaya hazır
karıncanın devle,hazın akılla güreşinde yenildi aşk
yazgının çin seddi önünde aştım kendimi
yenildim, hücreleri hazda, n’azda çoğalan güzellere
yenildim,sözsüz taşkınlıların sevda s’eline
yenildim,izsiz yanardağların yar diline
yenildim,ölçülük terazisi dudak ucu olan periye
yenildim,suçluluk atlasın günah rengi tuvale
seni çizdim sevdiğim sen yüzün çıkmadı
anladım ki bu aşkın küffarıyım, ressamı kader