Bilirler hep bizi eski çağlardan,
Eriyip kül olan demir dağlardan,
Aralın yanında yeşil bağlardan.
Saka'da Yakut'ta bizim izimiz,
Her çağda söylenir, bizim sözünüz.
***
Kandehar küçüldü bakışımızla,
Volga'yı taşırdık akışımızla,
Asya'dan göç edip çıkışımızla.
Fergana Hazarda bizim izimiz,
Tuna'ya ilişti bizim gözümüz.
***
Çıldırdan girmişiz anadoluya,
Yolumuz üstünde, haydi anı'ya,
Düşmanlar bilipte bizi tanıya.
Savaşta meydanda bizim izimiz,
Malazgirt'e döndü bizim yüzümüz.
***
Toynaklar toprakla dans eder gibi,
Sancaklar rüzgarla raks eder gibi,
Alparslan çift başlı bir kartal gibi.
Kılıçta kalkanda bizim izimiz,
Savaşın galibi bizim özümüz.
***
Bin yıla aldanma sayki bir tipi,
Elimizde durur tarihin ipi,
Tabanımızdadır düşmanın kepi.
Kabzada namluda bizim izimiz,
Tarihe yön verir bizim hızımız.
***
Yine hatırlarız eski çağları,
Yine eritiriz demir dağları,
Kopartır yırtarız çelik ağları.
Öyküde destanda bizim izimiz,
Her zaman geçerli bizim sözümüz.
***
Kayıt Tarihi : 10.2.2022 21:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!