Bugün, çok büyük kayıplarım oldu,sizin bilmediğiniz...
Hoyrat, haşin ve hırpalayıcıydı ardındaki bakışların.
Ölçüsü iyi tutturulmuş bir hastalıktır yokluğun...
Yorgunluğuma karışıyor, bir kaç dakika bile olsa.
Bir kaç günlüğüne bile olsa, terli ve yorgun bir bedenle bırakıldım.
Düğüm çözülüyor gidişinle.
Hararetli bir gece yordun bana, bütün sevginin dinamiğini alıp götürüyor.
Duygular dağılıyor her yere, saçılıyor zaman.
Dağınıktır, kaybolanlar...
Hayata değmeden,boşluğa doğru uzayıp gidiyor o duygularım.
Her şeyin tarifi değişiyor.
Yeniden yazılabiliyordu yaşananları.
Çarpıp duruyordu, bir kaç dakika bile olsa,hayata temas ediyorduk sıcaklığınla.
Istemesek de ayrılığa yakalandık şimdi.
Yerli yerine oturanlarla.
Sessizlikle yalnızlığa kavuşuyordum.
Dalgalar gibi hırçın,sabırsızdık... Neredeyse birbirimize ayrı ayrı dokunabiliyorduk.
Bir özgürlük anısı gibi yaşadığımız.
Hatırda olacak olanlar zordu.
Duygularım peşinde koşmak isteyince, onların dokunduğu her yere onlarla birlikte hissi veriyordu.
Ayrılık başlıyordu,kısa bile olsa.
Yüreğime sığdıramadığım özlemlerine devrediyor.
Bağırıyorum içimden,
duygularımla hesaplaşmak için.
Şüphelerim var, sensiz geceye.
sahipsiz bırakılanlar.
Neden gündüzümü kör bir karanlığa peşkeş çekiyorsun?
Şimdi bir köşede,yalnızlığıma sarılma mecburiyetine bıraktın.
Zamana engel olamıyorum,elimden kıyıp gidiyor.
Avucuma senin sıcaklığınla doluyken,elin de elimdeki terleyişini ve tenimde kokunu barındırıyorsun.
Teselli bulmaya çalışıyorum yokluğunda, faydasız.
Hangi sehrin bağrına attın kendini, benim yüreğimi istilalara maruz bırakıyorsun.
Bu gece çok sessiz,sensiz ve yıldızlar kayıp... Ay bilinmeyen diyarların ardında zamanı kovalıyor.
Birçoğunu unutulmuş, birçoğu da hatırlamaya ihtiyaç anılarım varoluyor...
Ve iki geçmişle birbirine yaklaşmaktayız.
Seslerin sustuğu, yüreklerin konuştuğu bir zaman diliminin içine giriyoruz.
Sevginin kimliğini çıkarmakla meşgulum.
Yokluğunla hesaplaşıyorum, darbelere aldırış etmeden.
Kadın! Ahlakın bir nüktesi olabilir mi, bu güzelliğin?
Gizli gizli ortaya çıkıyorsun, seni saklananlarla beraber.
Yavaş yavaş vuruyorsun beni.
Gidişinle ruhuma tahrip ediyorsun.
Serin dokunuşlarınla donukunuyor,
Ruhuma,
Tenime.
Havadaki koku gibi çekiyorum seni, hafif ama ağır oluyor kanımda dolaşırken.
Uyuşturuyorsun bedenimi.
Ve kalabalıkların gördüğü yüzler kaybolacaktır,sesler yine yerine konaçaktır.
Kayıt Tarihi : 18.4.2015 23:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!