Kış Yakar İnsanı (deneme)
İnsan yanmaktan korkar. Kar yakar teni. Soğuk yakar. Sıcak gibidir soğukta. Kar da esmerleştirir güneş de. Sıcak gevşetir,soğuk dondurur, öldürür, varlığı yok eder. Katıdır.
Kar lapa lapa yağıyor. O kadar hafif ki taneleri. Sallana sallana düşüyor. Hiç ciddiye almıyor sanki yerçekimini. Ölümüne düşüyor. Düşme hali öyle güzel ki. Gökyüzünün bilmem kaçıncı katından geliyorlar belli oluyor. Yorulmuşlar boşlukta sallanmaktan. Boşlukta sallanmak ne yapacağını bilmemek, sanki lapalık demek. Dönüşüm başlıyor oysa. Dönmek dönüşmek zorunda başladığı noktaya. Her dönüşte daha bir yukarı çıkmalı. En tepeye, en uca, en geri dönülmeze çıkmalı ve orda kalmalı. Geri dönülmezler arasında kaç kar tanesi var. Onun gibi olanlar gelecektir.
Soğuğu sıcakta izlemek, soğuğu soyut olarak hissetmektir. Hayal etmektir soğuğu bilmeden. Soğuğu iliklerine kadar hissetmek gerek. Korkunun hükümranlığından kurtulmak gerek. Anlamak ve yaşamak gerek. Her anlamda giyinip, kuşanıp, donanıp dışarı çıkmalı. Karın erimesi avuçlarda izlenmeli. Tensel hissedişi yaşamalı. Üşümeli ama üşütmemeli, üşüttürülmemeli. Soğuk bilinirse dozu ayarlanabilirse sıcağı daha anlamlı kılmaz mı? Soğuk sıcağa değer yüklemez mi?
Ağaçlar gelin olur kışın. Dalların koyu rengi daha bir vurgular incelik kar tanelerini, erimemiş noktaların birleşimini. Belki de her taraf beyaza büründüğünden dallar daha öne gelir. Bir şablondan görmemiz gereken öne çıkarılmış gibidir ağaçlar ve dalları. Kışın yapraklarını bırakabilen bırakır, bırakamayanlarsa onlarla kara karşı mücadeleye devam eder. Güç toplamak için, yaşamak için içe döner ağaçlar, kendini bulma sürecinde gibi. Bize kuru ve çıplak görünse de, içlerinde sakin ve dengeli bir yaşam vardır. Görüntü yanılsamalara yol açar. Bazen güzel olanı saklar, bazen de çirkin olanı… Zamanı gelince ortaya çıkacak, fışkıracak, o kuru ıslak dallardan yeni filizi yeşil yapraklar. Sıcak soğuğu kovunca.
Soğukta beni üzen tek şey, o küçücük ayakcıklarında, burnu açık terlikleri ile dışarı çıkmak zorunda kalan derin bakışlı küçük çocukların görüntüsüdür. Kar her tarafı örtse de o naylon terliklerin izi hep var olacaktır. Var olacaktır soğuktan donarak ölmüş bedenlerin tutukluğu. İnsanlığın utanacağı durumlardan biridir soğuğun bu halleri. Sobasında yakacak kömürü olmayan bodrumlarla dolu evler hüzün hüznümü kamçılar. Buruk bir sevinç yaratır bende her kar yağışı. Doya doya yaşayamam nedense. Estetik bakıştan uzaklaştırır gerçekler. Naylon torbalar altlarında, ufak eğimli yollardan kayan çocuklardaki yaşama sevinci ise adeta büyüler beni. Hayran kalırım onlarda ki bu neşeye, enerjiye. Anı, fırsatı değerlendirmek işte bu. Kötü olanı zor olanı iyiye çevirebilmek ve bundan haz almayı becerebilmek. Ne kadar güzel, o tertemiz beyinlerin neşe saçması etrafa.
Ne kadar güzel olursa olsun soğuğa uzun süre dayanılmaz. Acıdan keyif alınmaz, alınmamalı. Soğuk anlar kısa olmalı. Uygun sıcaklıkta yaşam mümkündür.
Sizin içinizdeki hava ‘kendiniz için en güzeli bulmaya’ ayarlı olsun.
Deniz Güneş
Sizin içinizdeki hava ‘________________’ ayarlı olsun.
Soru: sizce ______ ne yazılmalı …
Deniz GüneşKayıt Tarihi : 8.11.2006 14:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!