KIŞ VE YOKLUK
Sabahın ayazı camı dondurur,
Gözyaşı donar mı ruhunda kışın?
Güneş yüz çevirir, gölge kondurur,
Gizlenir umutlar sisine kışın.
Dağların zirvesi bembeyaz örtü,
Aşılmaz yollara uzanır sırtı.
Issız bir türküdür gecenin martı,
Vay gelir düşlerin yurduna kışın.
Ocakta tütmez ki bacanın dumanı,
Kilerde tükendi buğdayı, samanı.
Bilmez ki ne yapsın, garip Yusuf emmi,
Ne giydirip verecek dölüne kışın.
Dondurur, titretir yoksulun canı,
Unutulmuş mudur sevginin fanı?
Zenginler giyerken ipeğin şalı,
Fakir sarılır ince yeline kışın.
Kimsesiz kalmışın yoktur sığınak,
Yine de ararsın bir sıcak konak.
Yanında olmayı bilmeyen çırak,
Döndürür yüzünü eline kışın.
Gönül bahçesi de kar altı kalır,
Aşktan ayrılanlar hep ah-vah alır.
Gidenler ardından sessizce çalar,
Aşkın veda eden teline kışın.
Oysa her kar tanesi bir ışık saçar,
Sonsuz döngüde bir kapıyı açar.
Bekleyen ümitler güneşe bakar,
Kavuşmak hayali dilinde kışın.
Gezgin anlar ki bu dünyanın fani,
Dostlukla yeşersin sevginin kanı.
Unutma insanlık, yaşat Vicdan'ı,
Huzurla çıkılsın yoluna kışın.
YUSUF GÜL (GEZGİN)
Kayıt Tarihi : 21.11.2025 13:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!