Uzun kışların koynunda mührün rengi beyazlaştı kimse görmedi
Potinle kışa girmek kınına sokulmuş hançer gibidir kesiverir soğukları
İnsaflıysan bırakma yapışmasın kartopuna kömürün son nefesi
Hangi beyazlıktır ki o mühür kadar yeri yoktur alemde
Keşfedilmiş hayatların ardından saçlara uzanan yapışkan rutubetler
Mesire yerinde esire aldırmadan yemekler yenmiş rutubet giderilmiştir
Gemilerden gamlar kalktı kar serpti çarklar enerji sarf etti
Bahara ermemiş koyu mavi havalarda kimlerdi kasayı özleyenler
Kimlerdi parıltısı geçmiş ve terk edilmiş makineyle gidenler
Mührün gölgesinde müthiş bahtiyarlık düşen karanlıklar ve göz alan beyazlık
Geçmişe gömülen bir pulun ve mührün hikayesi duruyor kağıtlar arasında
Birkaç mektup açılacak parmaklar hazır olsun, makilikler süpürsün serinliği
Sessiz evlatlar keten pantolonla geçirirler kışı onlar da cepleri doldurmak ister
Ancak aile baskısı ve çamaşır askısı silindir şapkanın asilliğine yaklaşamaz
Çizmeyi çıkarmış ceket giymiş bir dülgerin paraya olan zaafı bıktırdı mahalleyi
Cazibenin parıldayan nefesiydi para eden o kese değildi ki kadifeden olsun
Manada biriz seste bir, uzarsa uzmanlıklar cepleri doldur rahatına bak
Zarif bir dalgınlıktı veya dangalaklık kiminin kaderine kar içinde yarasa düştü
Kayıt Tarihi : 15.12.2023 00:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!