Kış güneşi dağın ardına sindi;
Ayaz sokaklarda cirit atıyor.
Henüz daha yeni girdi ikindi;
Kaçarak gidiyor, erken batıyor.
Gece, soğuk daha gaddarlaşıyor;
Kapı kapı gezip, meydan okuyor.
Kutuplardan ithal hava taşıyor;
Canlıları köşe köşe sokuyor.
Dışarda kalanın çekeceği var;
Ciğerine işler karın soğuğu.
Issız sokaklarda kar nöbet tutar;
Köpekleri saklar ağaç kavuğu
Gündüzler kısaldı, geceler uzun
Yıldızlar dünyaya göz kırpıyorlar.
Yola çıkana var sürprizi buzun;
Kayan ayaklara el çırpıyorlar.
Gökte Ay, gölde su, yerde taş üşür;
Yuvasızlar gece ne yapar acep?
Dağda aç tilkiler, kurtlar uluşur;
Keklikler, tavşanlar teyakkuzda hep.
Sobalı evlerin bacası tüter;
Gece ayazına karışır duman.
Seher müjdecisi horozlar öter;
Kuzey rüzgârları çalıyor keman.
Hava enginleşti, sis, duman çöktü;
Görüş mesafesi yarıya düştü.
Poyraz acı esti, güneş sönüktü;
Tüm serçeler saçaklara üşüştü.
Havanın çehresi bugün çok azgın;
Önüne gelene turşu satıyor.
Güneş yüzümüze bakmıyor düzgün;
Aramıza puslu perde tutuyor.
Her canlı sabırla bekler baharı;
Cemre bir bir düşer, hava ısınır.
Baharın soluğu eritir karı;
Yerler çiçeklenir, çimen yekinir.
Mehmet Postallı / 2024
Mehmet PostallıKayıt Tarihi : 1.12.2024 11:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!