Kış Güneşi Şiiri - Filiz Kalkışım Çolak

Filiz Kalkışım Çolak
65

ŞİİR


128

TAKİPÇİ

Kış Güneşi

Ela bir fırçanın kızıl tüylerinden koparıp
düşlerde maviye uyandıracağım sessizce seni
Çalıp sürrealist sevişmelere tuvalimde
sunağımda rüzgar rüzgar tanyeline ekeceğim sevgili!

Kocamış baharlardan çekerken yalnızlığın zulasını
Gurubun begonvil sancılarından
fuşya ağızlı kızlar patlatacağım

Bir güvercin konacak paletimin lisanına
Yangınlara çalacak turkuazlar

Titrerken zemherinde ayaz ortalarının
Büstiyerimin beline dolayıp gökkuşağını doğrulacağım,
bakışlarının bana uzayan mihracına

Serseri bir mayın gibi düşeceksin
sarhoş kollarına vaktin

İncinen telaşından yüreğimin çiseleyeceğim
Şiire taşıyacağım
secdesindeyken şafaklar suskunluğunu

Yanarken aralığında eşiğin
göğsümden taşan denizlerden çözüleceğim

Gizlerimde şımartıp
kadife tomurcuklarından tenin göğe fışkırtacağım

Aklanma seanslarında kutsanacak güller
Basacağım harını kafesinin

Aralayıp doluşacağım buz mavisi çığlıklarına
Salıp saçlarımı yelelerine ruhunun
karışacağım ak perçemlerinin yırtılan dansına

Şişesinden içeceğim seni kuzeylerimin
Akışkanlığında tutuşurken yakamozlar
Kumsallarımda sedefim
Deniz kabuklarında melodim benim
Doldurup doldurup süzdüğüm havuzuna sevdaya soyunacağım

Dem aldıkça aşufte süzülüşlerin beline sarkan yıldızlardan
Seveceğim verip sırtüstü ıslaklığına yosunların
nefes nefes ahh

Yalnızlığına sığınacağım çiyli koynunun
Kozasında gençliğimin günden kovulan bebeğini alıp düşüme
gecelere çıkaracağım
Ayartacağım sevgili
düşerken kirpiklerinden gamzelerine deli deli

Körpem harem tenhalarımda ıslığım
Yalnızlığımda sokağım
''meğer aralıklıymış dişleri ondanmış aklımdan çıkmayışı''

Seyrelmiş gülüşlüm
Keten helvam
Gün kaçığım üşütüğüm karanlığımda

Coşacaksın canım
Coşacaksın ansızın bastıran sağanaklarca sende bana

Sine-i sızısından kurumlarımın
gelincik gelincik döküleceğim tizlerine

Üstelik, ince topuklarını giyinmiş
kırıtırken nazlı edalı yalıçapkınlarınca incecik bileklerden çalım çalım
Epifitlenecek mızrapları küllü bakışların
Kimseler görmeyecek söz
Sadece turkuaz çatısı kucağımın

Öylesi banacağım tatlı suyuna çeneciğinin
Şımarıklığına işleyeceğim için için
ayaklarıma düşen ak köpüklerinden

Ah olgunluğum
gün ağartılarında
Giyineceğim haylazım
giyineceğim akarken kuyruğundan yıldızlar
kızıl kısraklarca seni

Erik çiçekleri fışkıracak gözeneklerimden
Damlayacağım avuçlarına yorgun argın
Çizgilerine yazacağım adımı
Kaybedeceğim oracıkta dünü bugünü yarınımı
Polen polen aşılacağım sıcağında

Bir sevda ki ah nasıl desem
Gül ağızlarınca kızaran utancından kaçarken
sayıkladıkça kuytucuğunda sırılsıklam

Çizgili gömleğini aşırıp derinleştiğim gölgesinden hayalinin
parmak uçlarına sabahın çıplak ayak kalkan

Sensizliğinde fesleğenlere
Sizin dağların fesleğenlerine sıcak sıcak yağan

Bir sevda ki bildiğin
kış güneşi!

''altı yedi sayı 12''

Filiz Kalkışım Çolak
Kayıt Tarihi : 26.1.2018 23:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Gülşah Başol
    Gülşah Başol

    Şiir pür zarafet ve güzellikten ibaret. Kadın dokunuşu dedikleri bu olsa gerek...

    üstelik ince topuklarını giyinmiş
    kırıtırken nazlı nazlı yalıçapkınlarınca
    incecik bileklerimden
    çalım çalım döküleceğim

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Filiz Kalkışım Çolak