Hava serindi.
Hiç gitmediğim bir muhitteydim.
Otobüsle şehir dışına gidiyordum.
Şehrin gürültüleri azalıyordu gittikçe.
Küfür eden esnaflar,
Mesai bitimi koşuşturan memurlar,
Ağlayan çocuklar…
Sesler birer birer azalırken,
Tam huzura erecekken
Aracın içinde onu gördüm.
Taralı saçlı, boğazlı kazaklı esmer bir kız.
Bir an göz göze geldik,
Sonra başımızı hemen çevirdik.
Şehrin etrafını hisar gibi saran sanayi alanına geldik.
Kırık arabalar,
Tonlarca gürültü,
Bol yağlı yemekler yapan bir büfe,
Çay taşıyan oğlanlar
ve
Daha fazla küfür eden esnaf
Gene göz göze geldik,
Gene başımızı çevirdik.
Artık otobandaydık.
Sesler kesilmişti.
Herkes kendi hayallerinin
Ve ellerindeki kitapların dünyasındaydılar.
(ya da telefonlarındaki boktan şeylerin,
SMS ile kavga ettikleri karılarının,
Uzun süredir mola vermediğimizden
Sıkışmanın ve acıkmanın derdindeydiler)
Biz gene göz göze geldik.
Konuşacak oldum, korktum.
Gri bir fabrika çıktı aniden karşımıza.
Anlamadım ne olduğunu.
Duman üfleyen,
Etrafı tellerle kaplı bir küptü.
Kız aracı durdu,
Sislerin içinde kayboldu.
Küp şeklindeki Moloch’un ağzına girdi.
Peşinden gidecek oldum,
Hastane randevumu hatırladım.
Sanırım kış o gün başladı.
(10.11.2020)
Kayıt Tarihi : 31.12.2023 02:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!