Yokla yoksul arasında kalışta
yük sünüp de çağa çoluğa ve kadere
çaput attım be kirve
kalbin büzük hali çömelmişse divana
diken nefsim tamah ediverdi güle
bahtı çizik talihsiz kısmete
kılıf bularak
küs kaldım be kirve
kuruşsuz olunca istekler yaman
kan kustur uluyor felekten ferman
evladın yoksul hali aş isterken
Kurşun bile vız gelişte geçiyor kalben
acar bir yenilgi değil ki sırtım nasır
cefası kor ateş ayakcağı çok dik ve sır
yılgın kaldım be kirve
kaynamaz kazan yok ki bir dirhem aş
neye el uzatsam yaş
kahır pişiyor yüreğin her köşesinde
hep mendil tıkalı her gözde bir çeşme
biçare kaldık evdekilere
nefsin altı yırtık mahkum bırakıyor ellere
aç ayı gibi de çöktük yerlere
elde avuçta yok el desen illet
orta yerlerde kaldık be kirve
taşı sıksam su çıkar
iş diye kul devşiriyorlar bir ağızlık ekmeğe
bir tas aş olsa da yeter verdiğim emeğe
kimse bakmaz yüzüme be kirve
kısmetsiz bu halle yalanımdı azıksız kapta
hayat boyu çalışıp çabaladığım bu ömrü
nasipsizlikten destan yazdım be kirve
hayasızlık geçer akçe geçim yaman
derviş oldum sabrın kapısında her an
yutkunup da durdum be kirve
kor ateşte köz olup ölüp ölüp de dirildim
bir günlük nimete bile razıydım
pulu olan kula niye
oyuncak oldum be kirve
ben insanım diyenden yedim en muhkem kazığı
bana yasak ettiler bir parça azığı
sabiler bana acıdı sustu ama el oğlu utanmadı
Allah'ın bu kulunu kula köle ettiler be kirve...
AZAP...(Kadri Atmaca) 26.05.2020
Kayıt Tarihi : 27.5.2020 23:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!