Kırpık Yün Parçaları Şiiri - Yorumlar

Şiir ; bana ,çok acayip ve uyumsuz gibi geldi...UZANIR SESSİZCE BOZKIR ; KIMILTISIZ NAKIŞLARI dizelerinden yola çıkınca önümüzde bir sahra , bozkır manzarası dalgalanır ...Mâdem burası her yönüyle kımıltızız , kıpırtısız bir yerdir öyle ise uyumsuz kuş da artık yerinde durması gereken bir varlıktır...Öyle olması gerekir aksi taktirde bozkır sessiz , kımıltısız olamaz...Tenakuz var ...
Bana öyle geliyor ki şâir bir HALININ nakışlarından bahsetmektedir...Halıdaki desenler ;ilmekler , çiçekler v.s ,uçuşan kırpık yün parçaları HALI'dan bahsediyor gibidir...
Her neden bahsediyorsa etsin , uyumsuz , anlamsız , duygusuz bir kelimeler ve dizeler yığını olduğu belli ...

Ben de ne diyor bu adamlar diyorum.
İsim de yabancı gelmiyordu öte yandan...

Siz Lumumba'nın hikâyesini duydunuz mu?
Birileri şehit cenazesine katılsa birileri hemen ''kan üstünden siyaset yapıyorlar'' diyor ya...
Peki bu ne?
İnsanları bıktırmayacaksınız ki hassasiyetleri dumura uğramayacak.
On beş gündür bu konuyla yatıp kalkıyoruz.

Sivas'ı başkent yapalım da siz de kurtulun biz de.

doğa ve insan içiçe paylaştığımız ne çok şey vardır

sen
o en güzel aydınlardan biriydin...
sen
gökyüzünde yıldız,
yüreğimizde onurdun...
...
ölmediniz...ölmeyeceksiniz...

Şiiri, halisane duygularla okuyup anlamaya çalışanlar, hüsnü niyetliler; şiirden lezzet alır, almasa da; edebi bir dille ben bu şiirden bir şey anlamadım bana bir şey anlatmıyor, kabilinden birazcık saygı ve tevazu göstererek düşündüklerini görüşlerini bildirirler. Böyleleri bir edebiyat sayfasına yakışan, sanatın hakkını verenlerdir...Şiiri alaya almak, şairi ile dalga geçmek hasas ruhları incittiği gibi abesle iştigal etmek olur...Birazcık şaka, taşlama hicvetme olabilir. Lakin cevap hakkı doğacağı için, zaten bu dünyadan göçüp gitmiş değerli şairlerin, şiiri nasıl olursa olsun; iyi veya kötü edebi veya değil
ölüp gidenin ardından konuşmak alay etmek hangi vicdana sığar? Üstelik yaşayan yakınlarını incitebileceğimizi düşünmeden yapılan, yorumları kınıyor, yazıklar olsun diyorum. Görgü ve ruh asaleti olmadan okumanın da bir fayda getirmediğni görerek üzülüyor vah bize vah, vah vah diyorum..

'Ve o kuşun söküğünü
Örerken bir çiçeğin sarısı,
Uçuşurlar havada
Kırpık yün parçaları'


Fazlasıyla yeter de artar bile.

Şiirde maymun iştahlı olmak.

Okurken çirkinleştirmeyi koşullanmak.
Şiirle maytap geçmek.


Hem her şairin bütün şiirleri aynı mükemmellikte olmak zorunda değidir.

Şiirde, şairde iki ders arası teneffüslerde söyleme saltanatı da vardır.
Haklarıdır.



Kırpık
yün
parçaları
karabasanlarıma
Antibiyotik

Ağıl kokusunda

14 Mart 1941 yılında Bergama'da doğdu. Karşıyaka Lisesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe bölümünü bitirdi. Bingöl Lisesi'nde Felsefe Grubu Öğretmenliği ve daha sonra sürgün olduğu Bingöl'ün Genç ilçesinde, ayrıca Karaman İmam Hatip Lisesi'nde felsefe öğretmenliği yaptı. İşçi Partisi üyesi olarak devrim mücadelesine partili bir aydın olarak katıldı.

Aşağıdaki yorumumu tanımadan (hayatını da okumadan) yazmıştım iyiki öyle olmuş.Rabbim beni korumuş.Çükür çok şükür.

Bir halıdır Şu zemin, çiçeklerdir nakışı,
Tezyinatır üstünde, her tür kurdu ve kuşu.
Sonbahara dönünce yaz mevsimi usulca,
Kırpık yünler misali; savrulur çok nakışı.

Çık kırlara bak biraz! Nice çiçek türleri?
Olmuş büyük kısımlar, böceklerin yarleri.
Müddetleri dolanın, özelliği bozulur,
Savrulurken tohumlar, andırırlar karları.

Şair arkadaşımızın anlatmaya çalıştığı edebi ifadelerin bir kısmını bu fakir böyle anladı. Yanılıyorsam tashih etsin lütfen.
Hayırlı çalışmalar.

Çıraklık devresinin biraz umut vadeden denemesini ne diye günün şiiri diye asarlar biliyorum ama söylemem.
Malumu ilan etmenin bir alemi yoktur.Sayılarımla.

tek kelimeyle 'kırpık' ...