Düşüyordu
Kırmızının sancılı kalesi
Siyah kesme bakışlı silahla
Vuruluyordu gönül
Küsüyordu kendine bile
İç dış kanıyordu
Kırmızı dere
Bir tuhaf akıyordu
İçinde balık yoktu
Dibine kadar batmış
Umut doluydu sadece
Tek kurtulanıysa
Çiğ düşmesinden
Yaralanan küstüm çiçeğiydi
Yapraklarını sımsıkı kapamış
Köklerini kopararak
Hayattan apar topar kaçıyordu
Kaçarken düşürdüklerinde
Sessiz bir çığlık atıyordu
İçler acıyordu
Düşüyordu
Kırmızının sancılı kalesi
Yalnızlığın sancağını tutan
Elleri nasır tutmuş bir sevdaydı
Vuruluyordu gönül
Küsüyordu
Tadın daha özünde kayboluyordu
Bu dengesizlikte
Tüm çabalara rağmen
Varolma denklemi tutmuyordu
Köklerini koparan küstüm çiçeği
Özünün suyunu kaybedip
Zamanın denksizliğinde kuruyordu
Düşüyordu
Kırmızının sancılı kalesi
Küstüm çiçeği kuruyup
Ağır ağır karışıyordu
Kendini gömdüğü toprağına
Kırmızının sancılı kalesinde
Bambaşka bir bayrak dalgalanıyordu
Kale için için
Duvarlardan süzülen
Gözyaşlarıyla
Küstüm çiçeğine ağlıyordu
Küstüm çiçeğiyse
Toprağına gömülmüş yapraklarını
Bağrına kadar açıyordu
Vurulan gönülse
Sızma bir acı tadıyordu
Kayıt Tarihi : 13.1.2005 21:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!