Kırmızıçizgi 2 Şiiri - Mehmet Çoban

Düşünceler iflas edince
Kırmızıçizgiler gelir gündeme

Bütün dayatmaları hatırlayınız
Kırmızıçizgilerin kaynağına bakınız
Ya tarihin karanlık sayfalarıdır
Ya da düşünce üretemeyen insanların dayatmalarıdır

Herkes bilir her kırmızıçizgi dayatmadır
İnsan minareyi çalmaya kalkarsa kılıfı hazırdır
Kırmızıçizgi üretenlerde kılıflarını hazırlamışlardır

“Efendim o günleri unutmamak gerekir”
Aradan yüzyıl geçmiş, umurlarında değildir
Dün kırmızıçizgilere örnek alınanlar bile değişmiştir.
Hatta bugün onlar kırmızıçizgilere gereksiz demektedir
Ama ülkemizin dayatmacıları hala aynı yerdedir
20. asır, uzay çağı, milenyum çağı önemli midir?

İnsanlar aya çıkmış, yıldızlarda yaşamayı düşlerken
Çağa damga vuran ideolojiler bitip tükenirken
Dillerde özgürlük, ellerde silahlarla dolanırken
Edebiyat, şiir dayatmalara karşı çıkarken

Kırmızıçizgilerin haklılığını savunmak nedir?
Akıl işi, bilim işi, düşünceye özgürlük işi midir?

Eğer insanlar dayatmalarına haklılık arayacaksa
Barış için savaşmak hesabına bende çıkarım ortaya

Bende derim, benimde kırmızıçizgim var
Elime imkân geçirirsem uygulayacağım sonuna kadar

Ne dersiniz o zaman, ne diyeceksiniz o zaman?
Hop, olmaz mı diyeceksiniz, kendi hesabınızdan?

Herkes kendi kırmızıçizgisini haklı görürse
İlkokul kitaplarındaki iki teke gibi karşı karşıya gelirse
İnadım inat kavgasında ellere silah düşerse

Kırmızıçizgileri korumanın yolu silah mıdır?
Allah aşkına, kırmızıçizgiler karanlık mı aydınlık mıdır?

Demokratmış bakın hele, kırmızıçizgilerle buyurgan, insanın tepesinde
Dayanmış bazı güçlere, tanımaz başka düşünceleri, aklı kırmızıçizgisinde

Tarihi öğrenmek gerek, evet, elbette tarihleri öğrenmek gerek
Tarihte nicelerine zorba dedik, kırmızıçizgileri var diyerek
Nice krallar vardı tarihte kırmızıçizgileriyle ün salan
Tarihin savaşları çıktı kırmızıçizgiler yüzünden, yeryüzü talan

Avrupa’nın engizisyon mahkemelerinde de vardı kırmızıçizgiler
Önüne geleni yakıyorlardı, asıyorlardı, kurulmuştu mahkemeler

Bir tek gerçek bilirim insan için
İnsan özgür, eşit yaratılışta dayatmalar niçin?

Dayatma düşüncelerini insana insanlık için
İnsana özgürlük ver, insanlığın için
Özgürlükler alanında kırmızıçizgiler niçin?

Herkes dese ki, efendim benim kırmızıçizgilerim insanlık için
Bunun yolu mu var, ortası mı var, söyleyin hak için?

Dayanmışlar silaha, paraya, ideolojilere dayatıyorlar
Egemenlikleriyle kırmızıçizgiler üretiyorlar
Tek gerçek bu diyerek yıllarca insanları uyutuyorlar
Dünya değişmiş kendileri yerinde sayıyorlar
Bütün dayatmalarına özgürlük diyorlar

Kimin özgürlüğü Allah aşkına?
Dayatanların mı dayatılanların mı?

Allah bile, her şeyi yaratmış, her şeyin sahibi iken
İnsanları doğru yoluna çağırıyor iken
İnanmayanları bırakın inanmasınlar diyor
Sakın ha asla “dinde zorlama yoktur” diyor

İnsana ne oluyor ki
Kendi ideolojisini, inançlarını
Kırmızıçizgilere dönüştürüyor
Dayatıyor da dayatıyor

Hele ülkemin kırmızıçizgileri
Ömer Seyfettin’in diyet hikâyesi gibi

Tarihin şartlarını diyet sayıyorlar
Geçmişin diyetini ödetmeye çalışıyorlar

Sanki Osmanlı’yı bizler savaşa soktuk
Sanki bütün cephelerde savaşlarda biz yok olduk

Sanki bize, bizi yenenler kırmızıçizgilerini dayattı
Sanki hala, bize kırmızıçizgilerini dayatanların dayatması aynı

Devir değişti dayatanların yok haberi
Tarihin derinliklerinden geliyor kırmızıçizgileri

Beli ki yok geleceğe yeni düşünceleri
Dünya değişmiş kendileri kalmış geri

Düşünceleriyle bir fanus oluşturmuşlar
Fanusun adına kırmızıçizgi koymuşlar
İçine girmiş zıp zıp zıplıyorlar
Burası aydınlık, burası çağdaşlık diyorlar

Bir kere olsun fanusun dışına çıkın bakalım
Kırmızıçizgilerle oluşan fanus ne kadar gülünç bir bakın

Şair, yazar, özgür olmalı
Şairin, yazarın asla kırmızıçizgisi olmamalı

Kırmızıçizgi aklın önüne engeldir
Kırmızıçizgi mantığa sınır getirendir

Bütün çağlar kırmızıçizgileri aşarak gelişti
Kırmızıçizgilerle oluşan dağları aşan güneşti
Aydınlığı insanlığa sunan tek gerçek hidayetti
Hidayet Allah’ın yarattığı özgürlüğe erişmekti
“Kullara kul” olmaktan çıkan insan gerçekle yüzleşti
Kırmızıçizgiler kullara kulluktan başka bir şey değildi

25.06.2010 - İzmir