Bembeyaz kelebekler geçiyor ömrümden.. Kanatlarında kırmızı benekleri olan beyaz kelebekler.. Peri kızları edasıyla süzülüyorlar.. Ne kadar ömürleri var kelebeklerin diye soruyorum bilmeyi bilenlere.. Sabah doğar kelebekler gece gün aydınlanmadan ölürler diye bilmeyi veriyorlar bana.. Kelebeğin ömrü kadar mı ömrüm diyorum… kelebek saflığıyla var oldun sen, kelebek kırılganlığıyla yaşadın, kelebek güzelliğiyle sona ereceksin diye fısıldıyorlar…kelebek kulaklarım üzülmesin diye.. Az duyup; yanlış dokunmuşumdur diye teselli etmek için kendimi.. Gün boyunca süzülerek uçuyorum sevinçle.. Buğu yapan camdan yerçekimine karşı koyamayan su damlası gibi.. Gece oluyor gün yitimi başlıyor.. Soğuk sarıyor kanatlarımı.. Kanatlarım donuyor önce kırmızı benekli kanatlarım.. Kırmızı benekleri ısıtmıyor beyazlığımı.. Donuyorum.. Hareketlerim yavaşlıyor.. İşte o an bilmeyi biliyorum.. Bilmeyi bilenler hiç bilmesinler.. Ben bilmeyi hiç sevmiyorum, ölüyorum..
..
Ey sevdiğim sana üç mendil verecem biri kıpkırmızı biri bembeyaz biri simsiyah olacak. Eğer seninle evlenirsem beyaz mendili düğünümüzde sen salla. Neden diye sorarsalar. Evliliğimiz, beraberliğimiz bu mendil kadar temiz, berrak ve güzel olsun diye dersin...Eğer başkasıyla evlenirsen kırmızı mendili ver bana ben sallarım. Neden diye sorarsalar derim ki kırmızı ayrılığı üzüntüyü kederi belirtir...Bir gün sana kavuşamadan ölürsem siyah mendili mezarımın içine koyarsın. Neden diye sorarsalar dersin ki burada yatanın adıda hayatıda bu mendil kadar siyah bu mendil kadar karanlık ve bu mendil kadar bahtsızdı...Ve mendilin içine saçından bir kaç tel koyarsın. Seninle yaşayamadım bari senden bir parçayla yaşayayım be GÜLÜM...
..
-Kırmızının geçidi vardır ilkin, bir uçtan diğer uca. Kırmızı; savaşta kanın, sevda da yüreğin temsilcisidir.Yeryüzü en güzel elbisesine şafaksı kızıllıkta bürünür.Kırmızı, tutkuyla bağlanmanın rengidir aşka,başımızda dönüp duran sarhoşluğun. Mecnun güle giderken, kırmızılarla çıkar Leyla karşısına.Kerem’in Aslı için yandığı od’dur kırmızı. Ve sahne de şimdi Kırmızı.
- Doğrudur, benim adım Kırmızı.Sizden tek isteğim var; unutun bütün bildiklerinizi.. Yıkalım beraber geçmişi ve yerine daha güzeli kurabilelim. Yıkmadan yapılmaz. Aşkı da yıkalım, sevdayı da.. Şafaksı kızıllıklarda tekrardan kuralım dünyayı.. Hiçbir şey yerini terk etmesin, savaşlarda durmadan akan kanadır sözüm. Madem ben Kırmızı’yım.. Senden aşkı hakim kılmanı istiyorum.. Tek söz sahibi varsa o da aşktır..
-Ve güneşe durduk sarardık.Buğday tanesinin sarılığında berekete, sonbaharla sararan yapraktaki sabra vurgunduk.Sarıydı adımız, günebakanlarla uzatırken başımızı göğe.Özlenenleri özlemeyi Sarı’dan öğrendik.Hasretin en asili sarı da mevcuttu.Ondandı hasret çeken yüreğin günden güne sararması.Sarı, akıp giden yaşamın bir ırmak boyu macerasıdır.Avcının peşinde olduğu Ceylan..
-Sarıyım ben.Tanıyın beni. Vazgeçtim insanlıktan,adamışken özümü ona. Vazgeçtim sömürdükçe sömüren canilerden.Bir yanıyla insanlık vaat edip bir yanıyla bütün vahşetleri destekleyen iki yüzlülerden bıktım.Bıktım içimi boşaltan boş kavramlardan.Artık ne güneş sarıydı, ne de buğday taneleri.Hepsine birazda olsa kan bulaştı…
- Sessizce uzanırken yaprağa bahar, adımız Yeşildi.. Güvercin gagasında sıkışan zeytin dalı, umudu büyüten sevgiydik.. Yeşille unuttuk kara geçmişi, kana bulaşan elleri.. Saygı duyduk topraktan başını yavaşça uzatan tohuma.. Sonbahara kızgın yeşiller büyüttük penceremizde.. Çünkü yeşile adadık ömrümüzü…
..
K-ırmızı ve siyah qecenin örtüsü sarmış bedenimi
E-llerin dolaşmış vücudum da, bir dokunuş sarmış beni
R-engim kararmış önce, sonra kırmızı olmuş ellerin
E-llerin, qözlerime dokunmuş sonra bir ıslaklık qözlerimde
M-erkezi sen olan dünyamı, kapatmışsın ellerinle
Laleler de sormamış
Sen de sormamışsın aqlayışımı
..
Bisikletim kırmızı anne
Ayakkabılarımda kırmızı
Bak direksiyonu da kırmızı bisikletimin
Elimdeki yaprakta kırmızı
Saçında kırmızı
...............Aşkta kırmızı anne...
..
Kalbimin yarısı sarı Yarısı kırmızı Kanımın bir tarafı kırmızı Diğer tarafı sarı Şanlı GALATASARAY
..
Sınırsız anlamlar var kırmızıda
Göğün altında iki şeyi deli ediyor
Şimdi ötelerdeki yüzüne sadık kalarak
Anlatıcısı olan o seslerden alıp hızını
Yokları var ediyor
Özlemler kırmızı
..
Tuna'nın eser bad-ı saba yeli de Tuna'nın
Kıyılara çalkar çalkar seli de Tuna'nın
Açılır kırmızı kırmızı gülü de Tuna'nın
Alaman dağlarını aşıp gelirsin
Cineviz dağların dağların deler geçersin
Analar ağladıp kanlar içersin
..
Düşler ve umutların yan yana olduğu bir gündü…
Siyah beyaz hayallerin ardından kırmızı bütün şiddeti ile kendini gösteriyordu…
Alev gibiydi bakışları gerçekti…
Alabora olmuş bir dünyanın kırmızı denizinde savaşan yorgun ve durgun kahramanlardı…
Kim diye sormayın, onlarda benim, sizin yani herkes gibi, kalabalık bir dünyanın, kırmızı yalnızlığını yaşayan insanlardı…
..
Sabah işe kalkışımla başladı mutluluğum zaten gecede mutlu yatmıştım, rüyalarım senin geceler benimdi halbuki, yada ne biliyim tam tersi.
sabah aldığım 2 adet mesaj, mesajda güzel bir kız beni öpecek, işede geç gittim bugün, talefonum mesajlarla doldu mesajlarımda gönlü güzel hayata neşe ile bakan, umut veren, gülen ve güldüren kırmızı ışık yandı dur diyen bir kız vardı.
Kızın adı mı ne?
Kalbimde saklı tüm benliğimle, zaman su gibi akıp geçiyo tabi güzel mesajları ilk önce telefonumu sonra ordan süzülere kalbimi süslüyo.
Süpriz ya hayatımız nerde ne zaman yaşarız kim tarafından yapılır bilinmez işten çıkmama yakın kırmızı ışıktan geçerken bir kız gördüm hani laf aramızda banada dur dedi yolun sonu burası belkide en başı kim bilir yeni bir hayata başlangıç yada tatlı dilliliğiyle yeni bir aşka mı başlangıç süprizlere alışık oldum ama süpriz ya şok oldum.
..
kaldırımlarda bir ben yine
yollar bom boş
ama yine kırmızı yanıyor trafik ışıkları
dünya dönüyor kor kırmızı
ateş yakar ten kırmızı
gözlerin de aşk kırmızı
korkuyorum..
..
Kırmızı bir güvercin, beyaz düşümde.
Barış,sevgi,kardeşlik konar düşüncelerime.
Sensizlik karabasan düşümde.sakın gitme.
Öylece kal kırmızı güvercin…
Kan kırmızısı gökyüzünde.
Yalın ayak, sina çölünde yansın ayaklarım,
..
Nice güllerin en hası
Benim gülüm kırmızı gül
Yüreğimin en gür sesi
Benim gülüm kırmızı gül..
Senin sevdan derindendir
Cevrin aşkın elindendir
..
kırmızı renkte bir maviyim
semaviyim
gökten düşen üç elmadan biriyim
kralın kızı beni yemedi
kırmızı renkte bir maviyim
nerede asılıysa gözleri evrenin
..
Güllerinde farklı renkleri vardır
Bazen sarı bazen kırmızı kandır
Seni yazdım bu gece satır satır
En kırmızı olanını ben seçtim
Baktım sana dokundum gözüm gibi
..
Yeni baştan başlanmış bir hayatın içinde buldum kendimi, eskiye bir kırmızı kalem hediye etmiştim.
Yalnız onun şarkısı çalıyordu.ve geçmişin o kısmı karanlığın içinde kırmızı bir aydınlık kalmıştı. Ben hep eskiye dönüyordum.
..
Her yer kırmızı;
Sagım, solum, önüm, arkam
Kan çiçekleri.
Dudak kırmızı öpemem,
Kızıl bir akşamda, Ay ışıgının altında masamız,
Şarap kırmızı içemem.
Yıldızlar kırmızlarını giymiş göz kırpıyorlar
..
Kırmızı dalgalarımın içine aldım seni sevgilim,
her yer kırmızı, her boşluk..
boşluğun rengi olmaz, ama bizimki kırmızı..
hissetmek için dokunmak gerekmez,
Uzaklardayken,
bakmadan gör beni,
kulağında kırmızı şarkılar olsun,
..
köşelerde orospu kahkahası duyuyor kulaklarım
oysa gece ne kadar yalnız
ihanet sessizliğidir bu
bir pezevengin gülüşünde
bir yosmanın sarı saçlarında saklıdır
kırmızı ruja boyanmış gökyüzü
toprak kırmızı
..
Kırmızı kırmızı açmışlar güller
Rüzgârla dağılıyor
Savruluyorlar
Öbekler yarını bekliyor
Belki onlarda kırmızı açarlar
Çaresi yok
Ötesi yok açacaklar
..