Terkedişin kalbime bilsen nasıl dokunur
Gitmeden hasret cana gelir gelir sokulur
Bekle biraz dur biraz belki çare bulunur
Bu seferlik affedip nar koyma aramıza
Şimdi narlar kırmızı kırmızıdır ayrılık
Şimdi narlar kırmızı kırmızıdır yalnızlık
..
Kırmızı gül demet demet
Sevda değil bir alamet
Gitti gelmez o Muhammed
Şal revanda balım kaldı
Kırmızı güllerden olsa
Yaralara merhem olsa
..
Daha küçük bir çocukken
Verilmiş sözüm var sana. sevdam.
Sana zara gelmez henüz ölmedim.
Albayrağım, sevdam, kırmızı beyaz.
Kürşad atayla başladı yolculuğumuz,
Alparslan'la malazgirtte ordumuz,
..
Eski kazaktan kalan
Kırmızı iplik;
Bir hatıra yaşlı elden
Nine kokusu
İnce bir işçilik;
Çıkar ellerinden
Kırmızı patik…
..
Sana uzaktan sesleniyorum,yalnız. Sokaklar tenha,yollar ıssız. Akşam,buğulu bir camın ardındaki görüntü gibi, Gizlenmiş parlayan ayın ardına. Elimde bir tutam kırmızı gül, Tüm hevesimle çekiyorum kokularını içime. Biliyorum solacaklar çok geçmeden aşkımız gibi, Bense onlara hayat vermeye çalışırcasına, Kalbimde ıslıyorum köklerini gözyaşlarımla.
..
Kırmızı şarab içerim aşığım ben aşığım
Ben şarab için şarap kimin için
Küfür ederim sabah akşam
Şarabım bittiği için
Gelinlerin kızların başlığı dünya parası
Şarabım sarhoşüm başlığım benim
Kırmızı şarab içerim aşığım aşık
..
Sonbahar yüzlü bir palyaçonun düşleri süzüyor kalemimden, cesaretinin sayfalarına doğru. Üstü kırmızı anılarını topla ve sor ona, ‘peki ya umut? ’.
..
yagmur yagıyor. kırmızı kiremitli evin bacasından dumanlar çıkıyor. mutluyum artık.. ben burda üşürken sen sobanın kenarında özleniyorsun iştee
..
Dünyaya gözlerini açmak değil midir yaşamak, gözlere gönüllere yürek olmak değil midir var olmak, dalga olup sahillerde rüzgârla konuşmak, uyurken üstümüze çektiğimiz yorgan değil mi sevda, kırmızı güllerin tomurcuklanması, papatyaların yıldızları gözlerine getirmesi, bir şarkı değil mi yaşamak, dilsiz sevgi değil mi aşk, güzelliğinle, şirinliğinle, duruşunla, çekilen çileleri gözlerinden döküp, dimdik durmak değil mi melek gibi, çöllerde leyla, yağmurlarda gökkuşağı, ayın şavkının düştüğü çimenler gibi, dağlarda kardelen, sularda nilüfer, inandığı gibi inadına yaşayan güzel insan, arkadaşım, iyi ki doğdun, iyi ki varsın, iyi ki mevsimimdesin.
..
Gül rengin neden kırmızı,dedi alev,dir,Alev,mi sardı dudaklarını,dedi aşk,tandır,Aşk,a açarmısın gonca gonca,Dedi ömrümce,Gül... gülseren,ler gördünmü bağın,da,Dedi,ki Gülseren bağrında yanandır
..
Kırmızı'ya Veda
Senin ismini yazmak
İsterim,
Göğün maviliklerine,
Eşsiz güzelliğine bir vurgu…
Çoğu kere geçip giden anılardan hafızamda kalan,
..
Hayatta bazen beklemek
Kırmızı ışıkta beklemek gibidir
Hayatta her daim ilerlemek
Sürekli yeşil ışıkta ilerlemek gibidir
Hayatta bazen temkinli olmaksa
Sarı ışıkta dikkatli olmak gibidir
Kırmızı ışıkta durmasını,beklemesini bilen
..
Sarmışlar etrafını yabancı otlar
İt tırnağı,hardallar,daha neler neler
Neydi yüzündeki bu acı tebessümler
Ah kırmızı gelincik...ah...
Asla koparmalara kıyamaz seni,bu nasırlı eller...
Senin yerin orası mıydı,herkes hoyratça bakıyordu süzülmelerine
..
Bayram günü görüverdim sunayı,
Işık doldu, koca evin hanayı,
Yar eline yaka koymuş kınayı,
Parmakları, ayaları kırmızı.
Tel tel olmuş, elde uçar saçları;
Sağa, sola ışık saçar saçları.
..
Bir çift kırmızı ayakkabı
Vitrin camlarının ardından bakarcasına
Uzaktan uzağa öyle bir bağ ki bu
Sanki gözlerinden o camlara hasret akarcasına
Ellerinin arasına bırakılan bir hediye paketi
Bir çift kırmızı ayakkabı paketi açtığında
Hasretler mutluluğa yetişemez derler
..
dünya kaç kez yıkıldı üzerime, kaç kez altında kaldım. dipsiz kuyuları sarsan monolog cümlelerle boşuna değildi çırpınışlarım. kaybolduğum felsefe bozuntularında kendimi kurşuna dizdim ve bir intihar dönemecinden yeniden başladı hayat.
“bilincin gereğinden fazlası hastalıktır hem de tam anlamıyla bir hastalık” diyen dostoyevski’yle şizofreniyi oynadım. kimi zaman karamazov oldum; alyoşa kadar masum, ivan kadar bulanık, dimitri gibi serkeş, pavloviç gibi kösnü düşüncelerle küstahça keşmekeş bir yaşam sürdüm.
kördüğüm
raskolnikov’ca suçlar işleniyorken her sabah, her akşam “yeraltı-ndan notlar” düşüyor manşetlere. dostoyevski’yi intihar ettiler, yaşamak suç oldu, cezaları paraya çevirttiler kapitalistçe.
..
zamansızlıklar zamanında yaşamak
alabildiğince,uçsuz bucaksız
duyumsayarak...
ama zaman seni benden hızlı çalıyor
içim gelincik kırmızısı gibi
kan kırmızı
''can'' kırmızı...
..
Bir gül düşünün kırmızı
İçimde buruk bir acı, bir hüzün
Gördüğüm her gül, seni
Hatırladıkça o günleri dayanamam ağlarım
Dayanamam sensiz geçen günlere
İçimde buruk bir acı, bir hüzün
..
Mazide bir cicek olmak - güzel ama zor olsa gerek!
Hatirlarmisin en son gözlerinde gözlerimi gördügümde, sana mazimde bir cicek oldugunu anlatmistim, soluksuz solmayan bir cicek.
Kanimdan akasi kirmizi bir tek sarmasik...
Ve hatirlarsin sana o cicegi söküp attigimi anlatmistim o son muhabbette.
Hic hissettinmi - düsündünmü o cicegi?
Biliyormusun? Kirmizi bir cicek mekanindan koparilmis bir halde odamin bir kösesinde durmakta.
Solmus ama ebruli gibisinden.
..
Her eylul
Bir kirmizi yaprak tanesi
Yuregimden yere duser
Yere duser savrulur,
Savrulur bilinmezlere
..