Ne kadar da güzelmiş akşamleyin ağlamak
Her gözyaşı damlası bir rüya çeşmesidir
Böylesine içten mi bakarmış insana gök
Bulutları karadır unutulmuş bir tenin
Toprak desen, rengârenk bir yalnızlık, bin umut
Hıçkırmak, en vefakâr çiçeğin yaprağında
Bulmakmış o efsunlu yıldızını gecenin
Kırmızı önce bahar, sonra tahtında ömrün
Saba Melikesi’nin kıskandığı bir hayal
..
Susuzdum; çöl kalbimin
En ağrıyan yanındaydı o akşam
Çocukluğumda ırmakların
Terk edip gittiği her yerde bana
Bir korku kalıyordu
Bir titreyiş
Bir sızı
Yeniden büründüm yer kabuğuna
Dumanlı dağlara savurdu beni
..