Kırmızı Papuçlar Şiiri - İrfan Bakırcı

İrfan Bakırcı
308

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kırmızı Papuçlar

minik bir kız çocuğu dolaşıyordu,
kocaman bir şehrin uçsuz bucaksız kaldırımlarında.
bir kutu şekersiz sakız vardı ellerinde,
ve eskimiş bir naylon terlik,üşümüş çıplak ayaklarında.
babası hayat yenik düşmüştü,
annesiyse bir biçareydi hasta yatağında.
kocaman bir şehrin serseri kaldırımlarında,
bir minik kız çocuğu dolaşıyordu asemin adında...

minik bir kız çocuğuydu yasemin.
koca bir şehrin acımasız kaldırımlarında,
minicik sakızlar satıyordu.
çünkü eve ekmek getirecek babası yoktu,
anneside hasta yatağında yatıyordu.

dokuz yaşındaydı.
mavi önlükle hiç tanışmamış olsada yasemin,
doktorun yazdığı reçetenin çok para tuttuğuna aklı yetiyordu.
olmamıştı onun bir mavi önlüğü,
ders kitapları, olmamıştı okul arkadaşları.
hele hiç olamamıştı
minicik ayağında kırmızı papuçları.

yasemin dolaşırken yine uzayan kaldırımları;
hergünün tekerrürü,
yine aynı vitrininönüne getirdi onu küçük adımları.
ve bakakaldı gözleri ayakkabı tezgahına,
en çokta,sebebi, kırmızı papuçlara.
sonra istemeye isytemeye yürümeye devam etti,
dalıp dalıp giderek çok uzaklara.
gözleri yine dolmuştu yaseminin.
şu adına fakirlik dedikleri şey ne kadar acıydı.
hele o alamadığı kırmızı papuçlar,
küçük yüreğinde kocaman bir sancıydı.
düşündü bir an sonra papuçları unuttu ansızın.
şu an en mühimi,
hasta annesinin alınması gereken ilacıydı.
kırmızı papuçları olmasada olurdu.
hem ayağında yırtıkta olsa terlikleri vardı.
hem annesi iyileşince ona
nice kırmızı papuçlar alırdı.

lakin tüm sakızlarını satmış olsa,
annesinin bir tek ilacı etmeyeceğini adı gibi biliyordu.
ama buz tutmuş ellerindeki reçete,
parasızlığın ne demek olduğunu bilemiyordu.
hele tezgahta duran eczacı amca;
yasemine azrail gibi görünüyordu.

yinede yasemin tüm cesaretini toplayıp,
eczanenin kapısından içeri girdi.
hangi şartla olursa olsun;
annesinin ilaçlarını alabilmekti tek derdi.
reçeteyi nur yüzlü eczacıya uzattı.
yaşlı eczacı ilaçları hemen hazırladı.
yasemin tezgahın üzerindeki ilaçları,
kaptığı gibi sokağa fırladı.
nefes dahi almadan koştu, koştu, koştu.
ve eczacı ne olduğunu anlayamadan;
yasemin gözden kaybolmuştu.
sonra bir anda kendini o ayakkabı tezgahının önünde buldu.
birden gözleri kırmızı papuçlara doğru kaydı.
ve tek hamleyle onlarıda kaptı.
tekrar ölesiye koşmaya başlası.
eve varıncaya kadar koştu, koştu, koştu.
lakin bir kırmızı papuç alımlığı geç kalmış;
olan olmuştu.

annesinin cansız bedeni
tahta divanda buz gibi yatıyordu.
ve başında tüm konu komşu,
yangın gibi ağıtlar yakıyordu.

ve yasemin artık kimsesiz kalmıştı.
hadi başka çaresi yoktuda ilaçları çalmıştı.
lakin lanet olası o kırmızı papuçlar yüzünden
zamanında gelememiş,
bir kırmızı papuç alımlığı geç kalmıştı.
ve papuçlar iki numara küçüktü,
ayaklarına da olmamıştı.

İrfan Bakırcı
Kayıt Tarihi : 22.5.2006 19:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İrfan Bakırcı