1. Bölüm
Topuklu kırmızı pabuçlarımla, kesme taş sokaklarda yürüyüp, tek katlı, basık ve dış cephe boyalarının dökülen kerpiç evlerinden geçip, yokuşu tırmanırken vakit hayli ilerlemiş olmalı ki gitmek vaktiydi.
Lakin nereye gittiğini bilmeden yürüyordum. Sokaklar boyu ebediyetin yüreğime değen sesiyle...
Nedenini bilmediğim ve kendime bile soramadığım beynim ve kalbim dış dünyaya küs, yeis ve kırgın. Fakat içimdeki sese kulak vererek o derece hissi ve fikri faaliyet heyecanıyla dizlerimde takat kalmadan mütevazı bir halde yürüyordum.
Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Devamını Oku
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Can baba aşkı benzetmiş pabuca...Siz de hayatı giydirmişsiniz kırmızıya...
Fazla şık kalmamış mı ortamda...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta