Kırmızı Mumla Mühürlenmiş Mahrem Yazılar
Hüzne karışmış özlemlerden acılar doluyor yüreğime. Her yer bana dar geliyor. Ortaya çıkardığım her duygum yaralı yüreğimi kanatıyor. Yanına aldığın pembe mutluluk balonlarımla birlikte tebessümümü de çaldın. Fırtınada dalgalanan gemiler gibi oradan oraya savruluyorum.
Yaka paça attığın yalnızlık zindanlarında kayboluyorum. Yaşadıklarımı kapatma arifesinde azı ve ıstıraplarla dolaşıyorum. Duvarların sessizliği ile baş başa kaldığımda, bakmaktan imtina eden gözlerin geliyor aklıma. Ruhum bedenimi darağacında sallandırıyor. Nefessiz kalıyorum. Beni sensizlerken ıslak bakışlarımın donukluğuna hapsediyorum seni.
Ben san baharları sunarken altın kâsede, sen güzleri hediye ettin. Ardına kara kışları da koyarak. Ateşin ortasına atılmış gibiyim. Etrafımı köz yığınları sarmış. Yükselen alevler bedenimi değil yüreğimi dağlıyor. Sevgi çıkmazındaki yüksek duvarlardan atlamaya çalışıyorum. Ardındaki yenibaharlara ulaşmak için.
Parçalanmış sevdaların kırıklarına basa basa yol alıyorum. Ardımda bıraktığım kandan yak izlerim beni bilinmezliklere yolcu ediyor. Cahil cesareti ve yüzümdeki mutluluk maskesi ile kurulu hayatlar içinde yaşamaya çalışıyorum.
Aşklar yaşandıkça acıtırmış insanın içini. O zaman bırak acılarını içime alayım. İçim üşüyerek yaralarımın kanamasını seyredeyim. İki heceli olan ölümün tek kişilik eylemini yaşayayım. Kalpsiz bir bedenin ölümünün de yalnız olduğu gibi.
Çevremi saran hatıraların ağırlı altında eziliyor, viraneyi onaracak gönül ustasını bulmak için yolculuğa çıkıyorum. Aramaktan yorulduğumda ise hiç aramadığım duygularım hayata tutunmak için bana pencere açıyor. Mutluluğu yakalayamamanın verdiği buruklukla eskiyi içime gömüp aşkı içimde yaşamayı seçiyorum. Buna rağmen yorganımın nefesi ile yastığım gözyaşlarıma eşlik ediyor.
Aşk oyununda şah çıkmazlarda. Aşkın yakıcı sıcaklığını hissetmeyen yüreğim buz kesmiş durumda. Aşkı kalbimin zindanlarına hapsedip anı yaşıyorum. Ne kadar yaşanırsa.
Yürek çarpıntılarına karşı gelemiyorum. Yüreğime karşı mağlup oldum. Unutmaya çalıştıkça daha çok hatırlıyorum. Umutla yaşadığın kente her gelişimde seni göremeden giderken kahroluyorum.Nemli gözlerimden süzülen damlalar, yüreğimin figanına sessizce eşlik ediyor. Eylül akşamlarında üzümün kızıyla sohbetlerimde hayata meydan okuyorum.
Gönlüm gönlünde kaybolurken sen bihaber dolanıyorsun. Uykusuz gecelerin şafaklarında gece ile gündüzü birbirine ekliyorum. Mumun pervaneyi kendine boyaması gibi ben sen oluyorum nar-ı ateşlerde. Cismimden vazgeçip bedenimi bile aşkınla yakıyorum.
Yüreğimdeki ateşin dumanını ağzımdan adınla çıkarıyorum. Seni korumasız bir bebek gibi hasret sütüyle besleyip, vuslat ninnileriyle büyütüyorum. Özlem ateşlerinin tutuşturduğu yangınlarda yanıp, her sabaha küllerimden senin için yeniden doğuyorum.
Karanlık dünyama bir küçücük aydınlık istiyorum. Sen sevilendin ben ise seven. Gönlümüm yalnızlığına serpilen sevda tohumları büyüyüp serpilirken gidişinle hazana döndü. Duvarlara yansıdı feryadı ahım…
Kırmızı mumla mühürlenmiş mahrem yazıların kafiyelerin kanatlarına takılıp uçmakta. Sözcükler raks etmekte aşkın melodisiyle. Tarifi imkânsız duygularla açtığım mektubu ruhumu tekrar tekrar okumaktayım. Bedenimle değil ruhumla yaşıyorum gönlü iklimin duygularını… Aheste ve derinden…
Yıldızlı sema altında geç akşamların hüznü çökerken üzerime, ne kervan nede yolcuyum bu âlemde. İçim sıkılıyor yüreğim mengeneye sıkışmış gibi. Sana gelen yollarım kapalı.
Kaderim pehriz vermiş ama canım seni çekiyor…
29.09.2011
Fatma Avcı 2Kayıt Tarihi : 29.9.2011 11:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her şey kalbinizce olsun...*
Yalvarıyorum geçmişin kayıp zamanlarındaki halime, unutulmaya dahil ne varsa fulüleşmesi için... Bir ben varlığımın sancılarının yok oluşuna dair ne varsa kayıplıklarda kaybolunmalarına...
Acılar içinde kavrulan yüreğime teselli verecek her olguyu baş tacı etmeye... Sen varlığının unutulmazlar arasında olsa da anılar gömüsünde yok olmaya giden zamana eğiliyorum...
mustafa yılmaz
ant+10
Gerçek olduğu ölçüde yazınsal,yazınsal olduğu ölçüde gerçek.
İlgiyle okudum.
Kutluyorum.
Erdemle.
TÜM YORUMLAR (13)