Kırmızı Mavi Şiiri - Fatih Yazıcı

Fatih Yazıcı
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kırmızı Mavi

Üç yıl…
Dile kolay!
Koca üç yıl yaşadım.
Savaş gördüm,
Yıkım gördüm,
Kan gördüm.
Sonra yaşlandım,
Sonra öldüm.

Oysaki ölmek için hiç güzel bir gün değildi
Ama şartlar yerli yerindeydi.
Her şey tamamdı, her şey hazır…
Kırmızı tişörtüm,
Mavi pantolonum,
Sımsıkı giyindiğim bayramlık ayakkabılarım
Ve kalan sayılı birkaç nefesim
(ki onu da seni inleyerek tükettim.)

Meğer hiç yaşamamak vardı!
Hiç görmemek,
Hiç bilmemek…
Uyumak ve uyumak,
Hiç uyanmamak!

Oyun oynadığım bahçemden de vazgeçtim,
Oyuncaklarımdan da.
Hiçbir şey istemiyorum.
Sadece senin kollarında ölmek istiyorum.

Ateşten kaçarken suyun beni vuracağını bilemezdim ki!
Senin kucağını ve evimizi kocaman bilirdim.
Oysa dünya çok daha büyüktü.
Ama dünya bana çok dar geldi biliyor musun?
Hiçbir yere sığamadım,
Sığınamadım senin yüreğinden başka hiçbir yere.
Buarada benim güzel annem,
Senin nerde olduğunu bilmiyorum.
En acısı da bu.
Öpe koklaya büyüttüğün senden ayrı bedenim,
Şimdi bir fotoğraf karesinde
Ve dünyanın gündeminde.
Titriyorum, korkuyorum.
Sesimizi duysun isterken herkes,
Sessizliğimi ve sensizliğimi görmüşler!

Gece çok karanlıktı.
Deniz anlattığın kadar güzel değildi.
Öyle üşüdüm, öyle titredim ki
Ama kimsecikler duymadı.
Öyle korktum, öyle ağladım ki,
Sanki deniz değil beni boğan,
Kendi gözyaşlarım oldu!
Gözyaşlarımdan deniz büyüttüm sonra,
Sonra kendi denizimde boğuldum.
Yaşımdan büyük yaşadım,
Sonra erken yaşlandım
Bana anlattığın masalları sayıkladım.
Sonra anladım ki,
Her kurşun izinden sonra
‘çocuklar çok yaşarlar’ dediğin
Her sözünde bir masalmış aslında.
Çırpındım… Çırpındım…
Gücüm yetmedi anne.
Masal olduğuna inandım
Ve kendimi bıraktım.

Keşke ayakkabılarımı giydirmeseydin.
Suyun içinde işe yaramıyor onlar.
Hatta ağırlık yaptılar.
Çıkaramadım.
Gücüm yetmedi.
Yardımına ihtiyaç duydum,
Sesim çıkmadı.
Hıçkıra hıçkıra ağlamak istedim
Onu da yapamadım.
İçimde kocaman bir deniz vardı çünkü!
Ağlamakla bitmez,
Kurşundan daha ağır bir yaram vardı,
Anlatmakla bitmez.
Sustum öylece…

Bana göre çook uzun,
Sana göre minicik bir ömrüm vardı.
Yaşadıkça ateş ve su gördüm.
Ateşten kaçtım,
Suda öldüm.
Acı çektim, titredim, korktum…
Eyvah dedim.
Havar dedim.
Sonra kendimi denizin kenarında buldum.
Önce fotoğraf çektiler,
Sonra beni bilmediğim bir başka yere götürdüler.
Seni haykırdım ama duymadılar.
Benim için ölmüş dediler!
En çok ta o an üzüldüm.
Çünkü ben senin kollarında ölmeliydim anne.
Çünkü böyle anlatmamıştın bana!
Oğlun, biriciğin, Aylan’ın yalnız kaldı, üşüdü,
Sensiz öldü anne.

Şimdi yaşamamak vardı!
Görmemek,
Bilmemek…
Dünya biraz daha kirlendi de
Asıl anlamadığım,
Nasıl dünyaya sığmaz bir bebek?

Dünyaya, insanlara, düşlerime küstüm artık.
Beni yalnız bıraktılar, kopardılar senden.
Kimin ne hesabı vardı bilmiyorum ama
Meğer herkesin bir alacağı varmış benden.
Ama böylesi çok ağırıma gitti.
Böyle vatansız, böyle apansız, böyle yapayalnız…
Varsın sökülsün artık ruhum bedenden,
Yeni bir canım olsa,
Dünya tek benim olsa,
Vazgeçtim artık!
Ben oynamıyorum anne.
Ben oynamıyorum.

Fatih Yazıcı
Kayıt Tarihi : 1.6.2017 18:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Hikayesi:


Mülteci yaşamın dışavuran yüzü Aylan bebek(leri) unutmamak ve içimizdeki çocuğu yaşatmak adına...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fatih Yazıcı