bir.
her umudun tutunacak dalı var
sabah bir gezginin ayak sesleri
yolum sana varmayacaksa
gitmenin ne anlamı var
üşüyorsan bu senin suçun
sana en sıcak hayalleri vadetim
sana kumdan bir ülkenin tozlu sokakalarında
en yeni en uzun bir rüyayı vadettim
birgün
her nerede olursan ol
olduğun yerde olmayacaksın
sen bir suyu kanarak içemeyenlerden
bir su kadar berrak ve temiz kalacaksın
zaman umutları alıp gitsede
ömür, bir çınarın dallarında asılı
ya gel toplayalım meyvelerini
ya sökelim bu ağacı kökünden
iki.
her öfkenin arkasında duran sen misin
kapılar kapanacak ardına kadar
ruhunun zindanına sığınıp
gökkubbenin rengini düşleyeceksin
denizlere bırakıp tüm çiçekleri
özgür olmalarını dileyeceksin
esaretle özgürlük arasında
sıkışıp kalınca ruhun
bilmediğin isimleri anarsın
her defasında bulanır deniz
sular çekilir göklere kadar
mavi bir isyan kuşatır evrenini
Musa’nın annesini anarsın
yeşil gözlerinin mağrurluğunda
rüzgar saçlarıma değip geçerken
içimde titreyen hüzün seni çağırır
aslında ne gözlerin yeşildir
ne de rüzgar saçlarımda eylenir
hepsi benim gördüğümdür
hepsi seni sevdiğimdir
ey dağlara düşen ağıt
acıyla yoğrulan zaman
ellerimin ansızın şaşkınlığı
ey dile gelmeyen
bitmeyeni bitir artık
kan toprağa damlamasın
bırak kırmızıyı gül ile hatırlayalım
üç.
oysa mavi, isyanın rengidir
yeşil, gözlerinin
ve kırmızı kanla bilinir
Kayıt Tarihi : 30.11.2007 23:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yorumunuz için tekrar teşekkürler.
TÜM YORUMLAR (2)