Çocuk gülüşlerinde saklı
kırmızı gülün kokusu
Martı kanatlarına takılı kaldı bir yaz sabahında…
Dudaklardan döküldü,
„Bu sabah bağda erken, Gül açtı sen gülerken…“
şarkısı…
Çöle kıyısı olan kentlerin
limanları sıkıcı olur
kuş uçar gemi geçmez,
kervan zaman içinde.
böyle kentlerde insan
fırtına gibi sever,
Devamını Oku
limanları sıkıcı olur
kuş uçar gemi geçmez,
kervan zaman içinde.
böyle kentlerde insan
fırtına gibi sever,
Yüksel Yenicecaglar tarafından yazılan Kırmızı Gülün Kokusu başlıklı şiir sizce nasıl? (10 üzerinden puan verin şiirerinizde başarılar saygılarımla abdullah
mükemmel dizeler harika bir şiir okudum şiir tadında kutlarım.saygılar.tam puan.
Yazsalar, yazamayacakları,
söylemeye çalışsalar, söyleyemeyecekleri bir düşe daldılar…
Yaşanmış/yaşanamamış duygular,heyecanlar,
kavga ve inançlar şiir olup dizelere döküldü…
İki liman şehrinde, iki gizli yürek
hiçbir şey söylemeden, birçok şeyin farkındalağında…
iki liman şehrinde iki gizili deli yürek demir attılar ilk kez yıldızlar topladılar tek yürek oldular ve hiç bir söylemeden bir çok şeyin farkındalığında bir beyaz perdenin belkide son sahnesinde belkide bir mutluluk tablosu astılar sonrasımı kapande sahne indi perde
Gülüşlerde saklı kalan kırmızı gülün kokusu
Martı kanatları gölgesinde takılı kaldı gecenin…
mükemmel ötesi kaleminizi okumak gurur vericiydi şaiirm sevgilerimle
Tek başınalığın girdaplarında
yalnızlık duygularına eşlik eden dünler kutsandı
yarınlar; mavilere, beyaza, sariya,
turuncu ve kırmızıya boyanan düşlere sığındı…
Gülüşlerde saklı kalan kırmızı gülün kokusu
Martı kanatları gölgesinde takılı kaldı gecenin…
Yüksel Yenicecaglar
Çok etkileyici duygu dolu harıka bir şiir okudum,
sevgili şairem Yüksel hanım. Güzel bir çalışmaydı tebrikler. Sevgi ve selamlar.
Tek başınalığın girdaplarında
yalnızlık duygularına eşlik eden dünler kutsandı
yarınlar; mavilere, beyaza, sariya,
turuncu ve kırmızıya boyanan düşlere sığındı…
yüreğine sağlık yürekten kutlarım muhabbetle
güzeldi tebrikler. sevgilerimle
cYureklerinde siir damitanlarin
kaynak uslarinda takili kalacak
anlam
duygu
yuklu bir siir kutluyorum
Gülüşlerde saklı kalan kırmızı gülün kokusu
Martı kanatları gölgesinde takılı kaldı gecenin…
Bir şarkı var, 'Ümit denizlerin ötesinde bir şehir'. Şu yaşlı ve yalan dünyada sevginin reva görüldüğü yer hep o uzak kentlerin ulaşılmazlığı olmamış mıdır?
Hüzünlü şiirinizi keyifle okudum, ne kadar sevgiye çağrı yapsa da dizeler bir olmazlığın beklentisine ağlıyor. Uzun gecelerin seherle vuslatı nedense hep ertelenir yüreklerde.
Tebrikler, kaleminize sağlık.
Selam ve saygıyla.
Kırmızı Gülün Kokusu
Çocuk gülüşlerinde saklı
kırmızı gülün kokusu
Martı kanatlarına takılı kaldı bir yaz sabahında…
Dudaklardan döküldü,
„Bu sabah bağda erken, Gül açtı sen gülerken…“
şarkısı…
Sonbahar güneşi doğdu
kırmızı gülün yazdan kalan kokusuna…
Suları bulanık akan bir nehir kıyısında
kağıttan kayık yaptı çocuk …
Yelkenine
“Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak“
şarkısının sözlerini yazdı çocuk gülüşleriyle…
Kuzey rüzgarlarını doldurdu kağıttan yelkenlere
kırmızıydı rüzgarların rengi,yürek rengiydi yani...
Dümenine yüregindeki adresi verdi
„haydi maviliklere“ diye bağırdı
el salladı arkasından, ıslandı,ama umursamadı,
gülmeyi,gülümsemeyi,güzellikleri,duydugu mutlulukları
saklamayı öğrenmişti çocuk yüreği…
Gecenin lacivert morunda dolunayda,
fırcaları eline aldı,
en icten hatlarıyla yüzünün
dudaklarındaki gülümseyişlerle
mevsim dönerken en güzel sarı ve turuncu renkleriyle
kırmızıya boyadı umutları, sevda rengi yani…
Gökyüzüne merdiven kurdu
yıldız topladı avuçlarına,
uzak bir nehir kentinden, mavi bir limana doğru üfledi
sonbahar aksamları rüzgarının esintisiyle
gece düşlerini aydınlatan…
Yalnızlık yürürken kalabalıklarda
dalga dalga bir ışık geldi geceye tüm renkleriyle…
Mavi bir liman kentinde
belki limanın tam içinde
iki liman şehri arasında bir köprüde,
rüzgarlar esti, dalgalar rıhtımlara vurdu,
ayaklar ıslandı dalgalardan…
Sırtlar dayandı iskele babasına
içleri geçti… uyuya kaldılar...
Yazsalar, yazamayacakları,
söylemeye çalışsalar, söyleyemeyecekleri bir düşe daldılar…
Yaşanmış/yaşanamamış duygular,heyecanlar,
kavga ve inançlar şiir olup dizelere döküldü…
İki liman şehrinde, iki gizli yürek
hiçbir şey söylemeden, birçok şeyin farkındalağında…
Hayal fanusunun camları
puslardan arınarak rengarenklerle doldu
düş, umut,sevgi ve paylaşım kavramlarının
gerçek anlamları yazıldı sözlüklere…
Tek başınalığın girdaplarında
yalnızlık duygularına eşlik eden dünler kutsandı
yarınlar; mavilere, beyaza, sariya,
turuncu ve kırmızıya boyanan düşlere sığındı…
Gülüşlerde saklı kalan kırmızı gülün kokusu
Martı kanatları gölgesinde takılı kaldı gecenin…
Düşler yarınlara sığınmasın/kalmasın..!!!İyiki bu güzellikleri okudum..yazan kalemi kutluyorum..ellerinize/yüreğinize sağlık..
Kırmızı Gülün Kokusu
Çocuk gülüşlerinde saklı
kırmızı gülün kokusu
Martı kanatlarına takılı kaldı bir yaz sabahında…
Dudaklardan döküldü,
„Bu sabah bağda erken, Gül açtı sen gülerken…“
şarkısı…
Sonbahar güneşi doğdu
kırmızı gülün yazdan kalan kokusuna…
Suları bulanık akan bir nehir kıyısında
kağıttan kayık yaptı çocuk …
Yelkenine
“Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak“
şarkısının sözlerini yazdı çocuk gülüşleriyle…
Kuzey rüzgarlarını doldurdu kağıttan yelkenlere
kırmızıydı rüzgarların rengi,yürek rengiydi yani...
Dümenine yüregindeki adresi verdi
„haydi maviliklere“ diye bağırdı
el salladı arkasından, ıslandı,ama umursamadı,
gülmeyi,gülümsemeyi,güzellikleri,duydugu mutlulukları
saklamayı öğrenmişti çocuk yüreği…
Gecenin lacivert morunda dolunayda,
fırcaları eline aldı,
en icten hatlarıyla yüzünün
dudaklarındaki gülümseyişlerle
mevsim dönerken en güzel sarı ve turuncu renkleriyle
kırmızıya boyadı umutları, sevda rengi yani…
Gökyüzüne merdiven kurdu
yıldız topladı avuçlarına,
uzak bir nehir kentinden, mavi bir limana doğru üfledi
sonbahar aksamları rüzgarının esintisiyle
gece düşlerini aydınlatan…
Yalnızlık yürürken kalabalıklarda
dalga dalga bir ışık geldi geceye tüm renkleriyle…
Mavi bir liman kentinde
belki limanın tam içinde
iki liman şehri arasında bir köprüde,
rüzgarlar esti, dalgalar rıhtımlara vurdu,
ayaklar ıslandı dalgalardan…
Sırtlar dayandı iskele babasına
içleri geçti… uyuya kaldılar...
Yazsalar, yazamayacakları,
söylemeye çalışsalar, söyleyemeyecekleri bir düşe daldılar…
Yaşanmış/yaşanamamış duygular,heyecanlar,
kavga ve inançlar şiir olup dizelere döküldü…
İki liman şehrinde, iki gizli yürek
hiçbir şey söylemeden, birçok şeyin farkındalağında…
Hayal fanusunun camları
puslardan arınarak rengarenklerle doldu
düş, umut,sevgi ve paylaşım kavramlarının
gerçek anlamları yazıldı sözlüklere…
Tek başınalığın girdaplarında
yalnızlık duygularına eşlik eden dünler kutsandı
yarınlar; mavilere, beyaza, sariya,
turuncu ve kırmızıya boyanan düşlere sığındı…
Gülüşlerde saklı kalan kırmızı gülün kokusu
Martı kanatları gölgesinde takılı kaldı gecenin…
Yüksel Yenicecaglar
***
Merhaba :)
Şair kalemden dökülen incileri büyük bir beğeni ile okudum heybeme aldıklarımda oldu kıssadan hisselerim bölüne . teşekkürler ..
Emeğiniz yüreğiniz varolsun .. Tebriklerimle .
Zamanım oldukça , Şiir Bahçenize gelip , diğer şiirlerinizle de buluşacağım İnşallah .
Kutluyorum yüreğinizi ..
Grubumuza paylaşıma götürüyorum eminim çok beğenecekler ..
Sevgilerimle ..
Bu şiir ile ilgili 39 tane yorum bulunmakta