Çocuk gülüşlerinde saklı
kırmızı gülün kokusu
Martı kanatlarına takılı kaldı bir yaz sabahında…
Dudaklardan döküldü,
„Bu sabah bağda erken, Gül açtı sen gülerken…“
şarkısı…
Sonbahar güneşi doğdu
kırmızı gülün yazdan kalan kokusuna…
Suları bulanık akan bir nehir kıyısında
kağıttan kayık yaptı çocuk …
Yelkenine
“Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak“
şarkısının sözlerini yazdı çocuk gülüşleriyle…
Kuzey rüzgarlarını doldurdu kağıttan yelkenlere
kırmızıydı rüzgarların rengi,yürek rengiydi yani...
Dümenine yüregindeki adresi verdi
„haydi maviliklere“ diye bağırdı
el salladı arkasından, ıslandı,ama umursamadı,
gülmeyi,gülümsemeyi,güzellikleri,duydugu mutlulukları
saklamayı öğrenmişti çocuk yüreği…
Gecenin lacivert morunda dolunayda,
fırcaları eline aldı,
en icten hatlarıyla yüzünün
dudaklarındaki gülümseyişlerle
mevsim dönerken en güzel sarı ve turuncu renkleriyle
kırmızıya boyadı umutları, sevda rengi yani…
Gökyüzüne merdiven kurdu
yıldız topladı avuçlarına,
uzak bir nehir kentinden, mavi bir limana doğru üfledi
sonbahar aksamları rüzgarının esintisiyle
gece düşlerini aydınlatan…
Yalnızlık yürürken kalabalıklarda
dalga dalga bir ışık geldi geceye tüm renkleriyle…
Mavi bir liman kentinde
belki limanın tam içinde
iki liman şehri arasında bir köprüde,
rüzgarlar esti, dalgalar rıhtımlara vurdu,
ayaklar ıslandı dalgalardan…
Sırtlar dayandı iskele babasına
içleri geçti… uyuya kaldılar...
Yazsalar, yazamayacakları,
söylemeye çalışsalar, söyleyemeyecekleri bir düşe daldılar…
Yaşanmış/yaşanamamış duygular,heyecanlar,
kavga ve inançlar şiir olup dizelere döküldü…
İki liman şehrinde, iki gizli yürek
hiçbir şey söylemeden, birçok şeyin farkındalağında…
Hayal fanusunun camları
puslardan arınarak rengarenklerle doldu
düş, umut,sevgi ve paylaşım kavramlarının
gerçek anlamları yazıldı sözlüklere…
Tek başınalığın girdaplarında
yalnızlık duygularına eşlik eden dünler kutsandı
yarınlar; mavilere, beyaza, sariya,
turuncu ve kırmızıya boyanan düşlere sığındı…
Gülüşlerde saklı kalan kırmızı gülün kokusu
Martı kanatları gölgesinde takılı kaldı gecenin…
Kayıt Tarihi : 25.10.2008 15:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşamak, Var sayarak olmayanları ya da özlemi içinde olduklarımızı düşlerde de olsa yaşamak… ya da olmasını istediklerimiz sinema perdesindeki film gibi… bilinen melodiler eşliğinde danseder gibi… Abidin Dino`nun bile yapamayacağı, yalnız belleklerde çizilebilen ve boyanan mutluluk tabloları gibi…
söylemeye çalışsalar, söyleyemeyecekleri bir düşe daldılar…
Yaşanmış/yaşanamamış duygular,heyecanlar,
kavga ve inançlar şiir olup dizelere döküldü…
İki liman şehrinde, iki gizli yürek
hiçbir şey söylemeden, birçok şeyin farkındalağında…
iki liman şehrinde iki gizili deli yürek demir attılar ilk kez yıldızlar topladılar tek yürek oldular ve hiç bir söylemeden bir çok şeyin farkındalığında bir beyaz perdenin belkide son sahnesinde belkide bir mutluluk tablosu astılar sonrasımı kapande sahne indi perde
Gülüşlerde saklı kalan kırmızı gülün kokusu
Martı kanatları gölgesinde takılı kaldı gecenin…
mükemmel ötesi kaleminizi okumak gurur vericiydi şaiirm sevgilerimle
yalnızlık duygularına eşlik eden dünler kutsandı
yarınlar; mavilere, beyaza, sariya,
turuncu ve kırmızıya boyanan düşlere sığındı…
Gülüşlerde saklı kalan kırmızı gülün kokusu
Martı kanatları gölgesinde takılı kaldı gecenin…
Yüksel Yenicecaglar
Çok etkileyici duygu dolu harıka bir şiir okudum,
sevgili şairem Yüksel hanım. Güzel bir çalışmaydı tebrikler. Sevgi ve selamlar.
yalnızlık duygularına eşlik eden dünler kutsandı
yarınlar; mavilere, beyaza, sariya,
turuncu ve kırmızıya boyanan düşlere sığındı…
yüreğine sağlık yürekten kutlarım muhabbetle
TÜM YORUMLAR (39)