KIRMIZI GÜL VE BÜLBÜL!
Gül adına sordum ey bülbül
Bir dal kırmızı gül versem
Adasam hayatımı düşünmeden
Gönül bahçeme eksem
O bir dal kırmızı gülü
Bana beste yapar mısın?
Söyler misin bir kuble şarkı
Daha da ötesi kıvrım kıvrım
Akan gözyaşımı silmeden
O bir dal kımızı gül hatırına
Doya doya bir iç çekip, koklayarak
Hayatım bu diye bir oh der misin
Salınırmısın o gül dalının yaprağında
Rüzgarlara kafa tutup
Köküne iyice sarılıp
Ben işte buradayım
Yıkılmadım, dimdik ayaktayım
Sevgi yumağına döndüm
Al rengim daha da al
Bir dal kırmızı güle vuruldum
Dermisin ah bülbül!
İlhan KORUYUCU.
Kayıt Tarihi : 27.9.2006 22:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bülbülün gül'e olan aşkını bilmiyen var mı? Bülbül güller bahçesinden geçerken bir gül'e aşık olur.Ama güllerin dikeni de vardır. Batırırlardı dikenlerini sevenlerine hiç acımadan.Onca gülüna arasında o gülü seçtiyse bülbül o güle aşık olmuştu. Her gün o bahçeye gidiyordu, geceleri ise gülünü hayal ediyordu. Güzel hayalleri güzel planları vardı gülü için. Bir gün sevdiğini söyleyecekti gülüne, gülü de onu sevecekti. Mutlu olacaklardı elbet beraber oldukları sürece. Zarar verebilecek herşeyden koruyordu gülünü. Küçücük vücudunun yettiğince yardım ediyordu gülüne. Susuz kalmaması için bulutlara, gülünü ayakta tutması için toprağa şarkılar söylüyordu hergün. Bulutla toprak yardım ettiler güle ellerinden geldiğince. Onlar da hayrandı çünkü bülbülün sesine. Bülbülün elinden gelen buydu; yardım edebilecek herkese şarkılar söylüyordu gülü için. Kısa süre sonra soldu gül. Bülbül gözü yaşlı, doyasıya sarıldı gülüne son bir kez sıkı sıkı. Ancak unutmuştu... Dikenleri vardı güllerin. Daha önceden gülleri sevmemesine neden olan dikenleri unutmuştu. Batıyordu bülbülün minik vücuduna gülünün dikenleri. Ama o aldırış etmiyordu bile. Küçücük vücudundan sızan kanların ne önemi vardı ki artık sevdiği yanında yokken. Ölüm korkutmuyordu onu. Hatta ölmek istiyordu. Etrafındakilerin yardım etmesine izin vermedi. Gülünün toprağa serilmiş cansız vücudunun yanına uzandı bülbül ve yavaş yavaş kapandı gözleri. Hayatta karşısına çıkan güzellikleri ve aşkı yaşarken, bazı şeylerin ihmale gelmeyeceğini, sadece sevginin yetmediğini, özverinin de gerekli olduğunu anlamıştı artık bülbül son nefesini verirken. Ve her ne kadar bedelini hayatıyla ödeyecek olsada en ufak bir pişmanlık dahi duymuyordu bülbül. Bu aşk ona; sevgiliyi iyisiyle, kötüsüyle sevmesi gerektiğini öğretmişti. Dikene rağmen sevip kucaklamıştı gülünü. İşte o günden sonra bülbül ile gülün aşkı dilden dile dolaşır oldu. Bu aşk ile gülün güzelliği bülbülün sesi efsaneleşti ve geriye iki cansız küçük beden ile insanların alması için birkaç ders bıraktı.
TÜM YORUMLAR (1)