.
Kırmızı gül…
.
.
Caddeler
Hatta şehirler
Nice zamandır hasret içinde
Tenine
Rengine…
.
.
Kırmızı gül...
.
.
Kayboldun
Bırakıp hatıralarını
Zoraki iklimlere
Kayboldun
Unutulsun diye
Döndün o siyah beyaz eskizlerine...
.
.
Bahçesiz evler
Bahçeli ama sensiz devasa ucubeler...
Kırmızı gül
Nice zamandır hasret içindeymişim oysa sana
Unutturmuş hayat zalimce
Seni bana...
Nasıl yanmışım oysa özlemine
Güzelliğine
O nazlı cilvene...
Gecenin kalem sürtüşlerine muhtaçlığı neyse
Tenine mahkumluğu yüreğimin, öyle…
İşte öyle...
.
.
Aşka özdeş rengini unutturuşlar belki
Manaya kastedilen içten içe zehirli dokunuşlar…
Ve an an
Grinin bin bir tonuna mahkum ediliyordu sokaklar…
Perdelenirken güneş şehirlerde
Kesilirken bağı pencerelerin yeşille
Kırmızı gül
Sana kastediliyordu yine
Ve yine...
.
.
Tek düze yaşamların elbiselerine mahkum
Tomurcuğa meylettirilmeyen kalabalıklardı belki
Işıksız siyah bir sabaha
Ya da
Sabahsız siyah bir ışığa uyandırılması beklenen...
Belki de
Duyguyu katledip söndürmekti umutları
Hayal hayal sömürüp bedenleri...
Sensizliğeydi kırmızı gül
Tüm niyetleri...
.
.
Kırmızı gül
Görmedim oysa seni nice zamandır
Özlemişim güzelliğini
Aklıma düştün
Ansızın düştün
İyi ki de düştün…
Kayıt Tarihi : 17.6.2022 21:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!