Şu kocaman olan dünyayı çevreleyen, göğün masmaviliği
Direnişin tarihi yazılan yerde
Şerham şerham
Yıkılırken
İşgal altındaki
Mezopotamya’ya
Buna
Yürek mi dayanır?
Renkleri kızıla çalan güzel çiçekler, güller kıyıma uğrarken
Kızıl bir kavgadır bu haklı kavga! Karabulutların ardından
Doğacak olan kızıl güneş, elbet gülecek tüm mazlumlara
Umutların yitirilmediği
Sessizce kan ağlayan bu topraklarda
Çocukların uçurtma uçurma hayalleri, özlemleri
Artık bir başka bahara, artık hiçbir başka zamana kalmayacak
Boynuna sardığı o kızıl fularından ötürü esir alınan
Mahkemelerde doksan sekiz yıla mahkûm olan
Antalya mahzenlerinde, zindanlarında
Tutsak kaldığı sürece
Zulme
Boyun eğmeyen
Küçük hücresinde
Onlara “Benjamin ” adını verdiği
Hamam böcekleriyle yalnızlığını paylaşan
Düzene isyan eden, Kürt’lerin dostu “Kırmızı fularlı” kadın
Dağları titreten, yıldızlara yükselen feryadın Rakka’da taçlandı
Barikatlarda yüreğiyle direnen; özgürlüğe, barışa sevdalı
Dünyayı vatan, tüm halkları kardeş bilen
Omzunda Gezi’den, Rojava’ya taşıdığı
Kızıl bayrağı düşmeyen
Ellerine rüzgâr
Dolan
Parmak uçlarında
Yıldızlar parıldayan
Halka zulüm edenlerin
Üzerine
Yumruğuyla, panter gibi yürüyen
Tekçiliği, ayrımcılığı, ırkçılığı, şeriatı
Bir şey bilenlere, isyan eden “cesur yürekli” Destan Yörük
Kan kokan “faşizan uygulamalara” direnerek ölmek onurdur
Kavgası yaşam kavgası! Eşitlik kavgası, hürriyet kavgası
Ey yüreği kocaman
Gülüşü içten
Ayşe Deniz Karacagil
Dönüşü olmayan, bu enternasyonal kavgada
Rojava’da ki direnişini, yiğitliğini, şahadetini unutmayacağız biz
02.062017
İstanbul
Kayıt Tarihi : 2.6.2017 12:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!