KIRMIZI ERGUVANLAR
Zembereğinden boşaldığında bahar,
Kırmızı açmıştı erguvanlar.
Ben cam kenarında oturuyordum.
Karşındaydım ve seni seviyordum.
Kim bilir yine neden dem vuruyordum.
Bir tek erguvanların rengini söylemedim sana
Onu da sen gör istiyordum…
İzini sürdüğümüz deniz,
Daha gideceğimiz şehre varmamıştı.
Ben denizden vazgeçmiştim, şehirden de…
Varsa yoksa bize bir isim arıyordum.
Sözlerimden olmadık manalar çıkaran sen,
Koca koca ellerinle geçmişi eşeledin.
Halbuki ikimizde biliyorduk;
Yüzüme aniden düşen perçemi hep sevecektin.
Ve ne bulursan bul geçmişten,
O gece yine de benimle sevişecektin...
Demdim ki sana:
Ben bu masada oturuyorsam,
Karşındaysam ve seni seviyorsam,
Ve göz gözü görmüyorsa dumandan;
Sen ısrarla bu işte rakının payı var sanıyorsun.
İyi de, ya erguvanlar?
Ya ufukta beliren deniz?
Onları neye yoruyorsun?
Zembereğinden boşalmıştı bahar,
Erguvanlar kırmızı açmıştı.
Biri Cemal Süreya’dan bir şiire başlamıştı.
Ben cam kenarında oturup sana gülümsüyordum.
Gençliğimin en güzel yıllarıydı;
Karşındaydım ve seni seviyordum.
IŞIL DEMİRDELEN
Işık DemirKayıt Tarihi : 25.6.2007 19:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Işık Demir](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/06/25/kirmizi-erguvan.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)