Gözlerin, derin bir gökyüzü,
Rüzgârın getirdiği çiğ damlaları gibi,
Bir sabahı selamlar gibi açılıyor,
Ve düşlerimde kaybolmuş,
Kırmızı çiçeklerin gölgesinde,
Birbirine karışmış hayallerimizle yan yana.
Dört mevsim geçiyor,
İlkbahar güneşinin ilk sıcaklığında,
Tozlu yollarda yürüyüşler,
Ayak izlerimiz, zamanın kaydı,
Her adımda bir hüzün,
Bir sevda türküsü yankılanıyor,
Gözlerimde biriken bulutlar kadar ağır.
Kahverengi bir toprak,
Düşlerimizin yuvası,
Kışın soğuk nefesiyle hırpalanan,
Yazın serin sularında parlayan,
Her çiğ düşünde düşlerimizin izi,
Aşkla sulanan bir bahçe gibi.
Duvarların ardında,
Geceye karışan haykırışlar,
Sonsuz bir yalnızlıkta yankılanıyor,
Kalbimin derinliklerinde gizli,
Bir gökyüzü kadar mavi,
Bir deniz kadar dalgalı.
Göl kenarındaki ağacın altında,
Bir kütükte oturuyoruz,
Zamanın ellerinde kaybolmuşuz,
Gözlerimizin derinliklerinde,
Hayatın tüm gerçekleri saklı,
Bir çiçeğin açılışındaki masumiyetle.
O eski yelkenli,
Gözlerimizde kaybolmuş hayaller,
Dalgalar arasında savrulmuş,
Her fırtına, her hüzün,
Bir aşkın öyküsü gibi,
Sürekleyen deniz yolculukları.
Bir sokak lambası altında,
Belirsiz gölgeler peşinde,
Gecenin karanlığında kaybolmuşuz,
Her adımda bir hatıra,
Her nefeste bir özlem,
Hayatın karmaşasında kaybolmuş iken.
Ama bu kırmızı çiçekler,
Söğütlerin altında fısıldayan rüzgâr,
Gözlerimizde bir ışık gibi parlıyor,
Ve biz, hayatın kıyısında,
Birbirimizi bulduğumuz o anı bekliyoruz,
Dört mevsim geçse de,
Yüreğimizin derinliklerinde yankılanan bir melodiyle.
Rüstem Badıllı 3
Kayıt Tarihi : 20.10.2024 03:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!