Meyvesiydi hüznümüzü besleyen
Geceyi yaran sabah aydınlığı
Filiz verir bataklığa o hüzzam
Ah! nerede akıttığımız gözyaşı
Şimdi sadece suya özlem
Güneş kızıl akşam asi ve hırçın
Karanlık götürür günahlarımızı
Şehvet garip kalır aşk bağbanına
Sırrımızdı kıyamadığımız
El ele tutuşan çılgınlığımızı
Edep gözlerle beklemiştim duvağı
Gözle çehre arası bir rüya…
Güneş gibi parlardı yüreğin
Gözlerimizdi yağmur gibi boşalan
Gökkuşağı avuçlarında hülya...
Kuzular büyütmüş kalbimizi
Mahzun, ürkek narin
Ve hazan yaprağı dalgalanan düşlerimizi
Rıhtıma açılan pencerelerden
Kiraz ağacında izledim gidişini
Hüzünlüyüm çok, kıyamdayım rüyana
Berat bekleyen idamlık suçlu
Hece hece kıyamam hatırana
Özler mi dar ağacını insan?
/Ayrılığa ebetse suçu
Hasret tükendi, akrep oldu yelkovan
İnleyen kapı değil yüreğimdi
Bir yaprak daha düşer dalımdan
Sessiz gemilere yüzer sinerim
Konuşamam arımdan…
Zaman diyordun ya
Şimdi cellad olmaktır düşüm
Bir destanın önsözüydü ahım
Külleri köz eden gözlerimdi
Çöllerde umman büyütmüşüm…
Leylayla son bulur masal
Mecnunla başlarmış hayal
Ve kırmızıya boyanmış bir gül
Mecnunla Hak’ka yürürmüşüm…
Haziran 2008 / Elazığ
Karani ArdaKayıt Tarihi : 3.7.2008 09:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
başarılı çalışmanızdan dolayı tebrik ediyorum..
saygılarımla....+10 puan
yüreğinize sağlık..
saygılarımla.
HECE HECE OKUNMALI
BAŞARILAR DİLERİM
SEVGİLERİMLE
TÜM YORUMLAR (4)