.
.
.
.
Kırmızı Bisiklet
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Duygu yoğunluğu ile yazılmuş MUHTEŞEM bir şiir olmuş... Kardeşimi Tebrik ediyorum ve başarsının devamını diliyorum.
Sevgili kardeşim : Can&Eylül - Murat Ginlik
Şiirinizi dikkatli bir şekilde inceledim: Duygular mısralara ustalıkla taşınmış. ve şiirin bütünlüğüne olan hakimiyetinizi kutluyorum. Pek çok yorumumda belirttiğim bir husus vardı. Bu tip duygu ağırlığının kendini hissettirdiği şiirleri bekleyen bir tehlike var diye. O tehlike de şudur: Şiirin bazı mısraları aşırı duygu yüklenimi ile donanırken bazı mısralar duygu yoksunu hatta içi boş sıradan cümlelere dönüşür. Kafiye ve hece sayısını tutturmak uğruna bazan duygu fakiri mısralar şiirde yer alır. bazan da hiç gereği yokken zorunlu olarak şiirin akıcılığını bozan ekler istenmeden ilave edilir...
Şiiri yazanın bilgi birikimi ve tecrübesinin yanında; ayrıca doğuştan da gelen sezgi ve var olanı daha iyi bir şekilde ifade edebilme yeteği gerekir. Şiir hiçbir zaman şairi hükmü altına almamalıdır yoksa kendi kendini yazdıran bir şiir ortaya çıkar ki böyle bir şiirde bu yapısını şairin bütün çabasına rağmen gizleyemez. Şiirin ilk giriş mısraları şiirin tamamını okutacak şekilde davetkar olmalı, son kıtalar, özellikle final mısraları da kendini unutturmayacak bir donanım ve fonetiğe sahip olmalıdır.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda:
Şiir üzerindeki hakimiyetinizi ve şiire yön verişteki ustalığınızı kutluyorum... Sonuçta nefis bir şiir ortaya çıkmış. Beğenerek ve saygı duyarak okudum.
Tebrik eder başarınızın devamını dilerim. Bu güzel şiirinizi ve şiirdeki ustalığınızı Tekirdağ'dan gönderdiğim Tam puan ile selamlıyorum.
Yuvanızda huzur ve mutluluk , yüzünüzde sevinç tebessümleri hiç eksik olmasın, Kaleminizin her dem kudretli ve ilham yüklü olması dileklerim ile birlikte kardeşimin sayfasına Beşinci Tam Puanı bırakıyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
Bir dostumun dizeleri geldi aklıma ;
Şair Nevzat ÇELİK'in deyimiyle
Ülkemin çocukları erken büyüyordu
Gözlerim gayriresmi çatışmalarda donuyordu
Yokluk yağmur kadar doğal yağıyor,
Sevecenliğim,
Bir bisikletin dönen tekerleklerinde kalıyordu
Ve birleşti ufuklar bisikletsiz çocukların yitiminde..
Harika bir şiir okudum Can Eylül, kaleminiz bir kez daha düşündürdü beni acıyla...
Tebrik ederim...
...........
Masum bakışları düşerken yüreğime
Daha çok var açlığın pençesinde
Sinmiş/ Çaresiz / Bitkin
...........duyarlı dizelere tşk..kutlarım şair...
Değerli Kalem Sayın Can&Eylül Murat GİNLİK,
Özellikle her soğuk hava sonrası aklıma gelen ve beni derin bir teessüre hapseden bu içler acısı ayıbımızı düşünürken sizin şiirinize rast geldim ve tessürüm hapisten öte yılanlarla dolu bir mezarda işkence çektirmeye başladı yüreğime. Ne acı ki bu hisli millet, bu yardımsever millet, bu Aziz Millet, şehvet kurbanı ya da başka sebeblerle evlatlarımızın sokaklarda yitip gitmesini aziclik içerisinde seyreyliyor. Hatta onlara acıma hissinden yoksun, onları bu hale getirenleri düşünmeye gerek duymadan potansiyel tehlike gibi görüp vatan evlatlarını tiksindirici çehreyle bakıyorlar bu elemli manzaraya. İnanın söylenbecek o kadar çok mevzu var ki bu konu ile ilgili, anlat anlat bitmez. Bizlerin yürekleri de kanamaktan gülmez. Duyarlı yüreğinize, etkileyici kaleminize hayran kaldım inanın. Bu sedasıyla insanımıza avazı çıktığı kadar içi kanayarak bağıran şiiriniz nezdinde şahsınızı yürekten kutlarım. Bu kutlama ile şiirinize tam puanımı hadiye olarak bırakıyorum. İnşallah bu toplumsal ayıbımıza bir an önce çare bulunur. Lütfen kabul buyurunuz. Saygı ve sevgilerimle baki selam içli yürek. En güzel masmavi günler sizinle ve sevdiklerinizle olsun.
Hadi geç bir akşamüstü
O titreyen çocuğun yanından
Aldırma, görmesin gözlerin
Ne de olsa çıkacak bir gün karşına
Neden diye sorma o zaman
O böğründeki bıçak senin
Ve unutma
Bu cinayetin katili sensin
Sensin…
...........................
Evet belki de duyarsızlığa bir haykırıştı bu şiir...
Vurdum duymazlığın acı sesleri yükseliyordu dizelerden..
Kelimelere sarılmıştı hayalleri sokak aralarında, savaşların kan kokan havasında kaybolan çocukların acı iniltileri...
ŞAİR bir parça pay çıkarmış bütün bu olanlara dair tüm insanlığa..
Kendi adıma ben de utandım....
Kimbilir... !
Çok güzeldi çok ..
Elbette tam puan...
SEVGİLER...
ölümün adını kalleş koyanlar çok isabetli kullanmışlar...hele bu çocuk ölümleriyse acı büyür...her çocuk kendi başına ölmez...onu öldüren koşullar vardır...çevre içindeki her olumsuzluk kırmızı bisikletlere binmeden çocukları mezara gömer...ve baklava çalınır tepsilerde....kırmızı pauçlar...
ekmek....kaçıyor yakalyın! ...ekmek hırzızı bu....
kaçıyor ben onun babasını vurmuşum...bak.1...kaçıyor onun annesi açlıktan avuç açıyor...bacısı benzincide yakalanmış kızlığına...
kaçıyor ona dar ettiğmiz dünyadan yakalayın...
emeğine sağlık sevgili murat...
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta