Süleyman kara bıyıklı bir işçidir
Ve bu kara bıyıklı Süleyman'ın hikayesidir
İş bulduğu günlerde evine dik dönmekte
Ve götürdüğü ekmeği yemektedir
Karısı Neriman ve oğlu Cevahir'le birlikte
Ne kadar zalim esse de rüzgar
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
çok güzel bir şiir
Şiir bir sanat,
şair ise bir sanatcıdır.
O, sanat icra eder,
kelimelerle,
duygularla evcilik oynar,
Herkes tuğla alıp duvar örebilir,
arasına kendi yaptığı harçla,
ama bu duvarların ömrü uzun olmaz,
Zira, duvarda kullandıkları malzeme ve işcilik ikinci hatta üçüncü sınıftır,
zamana direnemezler çabucak yıkılırlar.
Ama işin ustası malzemenin seçiminden (öz) ve malzemenin işlenmesine ( şiirin unsurlarına ) kadar duvarı ustalıkla örer.
O örülen duvarın temelleri sağlamdır ve basit bir rüzgarla bu tür duvarlar yıkılmazlar. Onlar zamana meydan okurlar.
Şiirde böyledir.
Malzeme ve işcilik kötü olabileceği gibi, malzeme iyi işçilik kötü olabilir.
Ölümsüz şiirler her iki unsurun da bir şiirde olması gerektiği gibi bulunduğu şiirlerdir.
Yorum,
çoğu şiir niteliğinde olmayan satırlara bile şiir görünüü verebilir. Bu yanıltıcıdır. Örnekleri boy boy Tv lerde ve radyolarda görülmektedir.
Halis şiir ayrı bir tat bırakır okuyucunun dimağında daha ilk iki satırdan başlayarak.
İbrahim Sadri ülkemizde yorumculuk konusunda rüştünü ispat etmiş şair / yorumcudur. Şiir sevdalısıdır. Sizler, bizler gibi içimizden biridir. Yıllardır şiire hizmet etmektedir. Şiirde yer alan o şiire katkı sağlamayan o yüzbinlerden farklı olarak. Bildik manada şair değildir. Şairlik az sayıda insanın nasibine düşen 6. bir yetidir. Tanrı nasip eder, elbetteki çalışana isteyene, okuyana, araştırana.
Her şair adayının az çok şiir niteliğine sahip 3-5 tane masanın üzerine övünçle koyabileceği işte bu benim satırlarım diyebileceği şiir bulunur. Diğerleri ise şiir benzeri nesir türü yazılardır.
Bu tür şiirler ise mutlaka o an şairi ziyaret eden ilham perisi eşiliğinde yazılır. Diğer şiir benzeri satırlarda bu unsur yoktur. Örneğin şairin Ali Munzur isimli şiirini her şiirsevere okumayı öneririm.
Şiir yaşanmadan hissedilmeden yazılmaz.
Şairin çok güzel şiirleri de var. Herşeyden öte, yıllardır bu sevdaya koyduğu dev bir yüreği var, şairi kutluyor, şiire olan katkılarından dolayı takdir ve tebrik ediyorum...
YÜREĞİNİZE SAĞLIK
SAYGILAR
İKBAL BALKAN
o kadar çok fakirlik edebiyatı şiirleri dinliyoruz ki tv lerde...bu da onlardan biri gibi geldi bana.Aslında öyküsel şiirleri severim ancak bu fazla populist bir şiir sanırım.gerçi ben de ara sıra böyle şiirler yazmıyor değilim.Şairin o anda nasıl bir duygu yoğunluğu içinde olduğunu bilmedenhüküm vermek de istemiyorum.
benim naçizane umut ziyareti adlı şiirimde de bu öyküsel anlatımı kullanmıştım.vakit bulup okursanız sevinirim.
KESİNLİKLE YURDUMUN İNSANLARI NIN ÇOĞU NUN YAŞADIĞI HÜZÜNLÜ SAHNELER(KEŞKE OYUN OLSA) HAYATIN ACI AMA GERÇEKLERİ
çok etkileyici..... derinden okuyanları bir hüzün kaplıyor ve ne yazıkki hayatın gerçeği
Abdurrahim KARAKOÇ İbrahim SADRİ için bir söyleşinde şöyle der: İbrahim SADRİ’ye dedim ki bir gün” ula oğlum okudukların şiir değil ama güzel okuyorsun sevdiriyorsun” dedim. “Bense diliyorum abi” dedi. (Ayvakti şubat-mart 2007 sayı 77–78 Leyla AKGÜL ile söyleşinden.)
güzel degil
Saflık azsa miyarında;
Zer,sarraftan dâvacıdır...
Bakarkörler diyarında ;
Cevher olmak,ne acıdır...
Elmas,körlerin elinde ;
Farksızdır,bir kuru taştan...
Şüphe doğar bedelinde ;
Değersizdir,bir tas aştan...
İnatçı kâfir,direnir...
Yanlış yapar,umur etmez...
Bir hatâyı,düzelt denir ;
Düzeltme yoluna gitmez...
ORHAN ; Veli mi,Veri mi...?
Yazan...zekâsı geri mi ?...
Îkaz edilir,düzeltmez ;
Burası inat yeri mi ?...
Baş köşeye oturtulur ;
Körler ülkesinde,şaşı...
Göze göre yol tutulur ;
Eğri gider,oymak başı...
Not;yukarıdaki dörtlükler ''Günün Şiiri'' ile doğrudan ilgili değildir...
Şiir değil öykü, hikaye olmuş. Anlatım ve anlatılanlar güzel ama bence şiir adı altında yayınlanmamalı. Rumuz Pyote'nin görüşlerine aynen katılıyorum.
Saygılar.
Bu şiir ile ilgili 41 tane yorum bulunmakta