Ne zaman kırmızının çalsam kapısını,
Dağda kanıyor...
Tarlada gelincik.
Ardına kadar açık yeşilin kapısı;
Tarlada bir şehit,
Türbede yeşil; huzur gibi.
Her yerde kan, her yerde kırmızı;
Paletime bir daha kırmızı almıyorum...
Bulut bulut bulut,
Bütün gece yağdırıyorum...
Sabahında sancılanıp; kocaman
Bir güneş konduruyorum.
Bazen şiirim de ince ince kanıyor,
Bırakıyorum kendi yarasını kendi sarsın...
Kan sızıyor sızıyor, önce koyu kırmızı,
Sonra pembemsi bir renk oluyor...
Kan gölünde boğulmaktan kurtuluyorum.
Biraz kırmak için inadını,
Kalanı, beyazla buluşturuyorum...
Ve sonra; silip bütün boyadıklarımı,
Bir kaç kat astar çekiyorum; bembeyaz artık.
Bembeyaz oluyor zemin...
İşime yarıyor şimdi kırmızı;
Alıp samur fırçanın ucuna,
Dalgalandırıyorum kırmızıyı...
Beyaz bir ay, yıldız çizip üzerine,
Dikiyorum dağın tepesine,
Gelinciğe inat...
6/Haziran/2009/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 6.6.2009 00:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nice savaşlardan sonra; kazanılmış bu kutsal bayrak. Rengini şehit kanlarından almış; zemini al, Ay yıldızı anlımız gibi apak... Onlar bizim evlatlarımız; analarının kuzuları, Korusun yüce rab o masumları; dualarımız onlarla...
![Yüksel Nimet Apel](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/06/06/kirmizi-126.jpg)
Anlatım çok güzeldi , kutluyorum içtenlikle .
TÜM YORUMLAR (2)