Biraz geçmişe dönüpte hatırlamak...
hatırlamak söylenmiş sözleri...
verilmiş yeminleri.
hatırladıkça bin kez daha biat etmek...
ve söylenmiş aşk sözcüklerinden nefret etmek.
umarsızca oynanmış gurur abidesi görmek kendini...
kirli bir oyuna alet etmek şerefini...
sanardımki onsuz yapamam...
sesini duymasam dayanamam...
hatta o olmadan nefes bile alamam.
kirli bir aşkın pençesinde,
terk edilmiş yılların peşinde koşmuşum...
boşu boşuna yalan bir ateşin içinde kavrulmuşum.
ah o gözler...
beni karanlık ellerin sarmalamasına,
yüreğimi parçalamasına,
savunmasız bedenimi yakmasına izin veren...
yılan bakışlarıyla beni bensiz bitiren...
şerefsiz duygularla göz yaşlarımı dize getiren...
o yalan gözler.
şimdi ben uzaklaştım senden...
ben gittim en uzağa en delisinden...
ben çektim bakışlarımı,
ben bitirdim aşk diye yalvaran yakarışlarımı...
ben ulan ben onurumla kalabildim.
sen bensiz değil,
ben sensiz bir aşka yelken açıyorum...
bir bendim yine bir ben gururumla yaşıyorum.
artık göz yaşlarımı çalamayacaksın...
acımı kalbime kefen yapmadan ayrılıyorum...
akdenizin sahilinden sen değil ben kaçıyorum...
yeni bir aşkın kervanına ben yüreğimle,
bedenimi yine ben adıyorum...
sabah oluyor güneş bu sefer bana doğuyor...
tüm renklerini çaldım kainatın.
yokluğun değil nefretin beni yaşatsın,
sana kalsın bu şerefsizliğin,
ve yaşattığını sandığın saltanatın.
biliyorumki benden aldıkların yanına kar kalacak...
eminimki benim yerimi bir başkası alacak...
elbet bu iki bedende toprak olacak,
o simsiyah gözlerin karanlığa boğulacak...
işte mahşer günü geldiğinde...
bilki ŞERFSİZ iki elim yakanda olacak...
ve şair hayalim o zaman seni sorgulayacak...
işte o zaman bu aşk ve içimde sana olan nefret son bulacak.
Kayıt Tarihi : 30.10.2014 00:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!