KiRLENDİ DÜNYA Şiiri - Zahide Guliyeva

Zahide Guliyeva
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

KiRLENDİ DÜNYA

BİZ KADIN OLDUK VE KİRLENDİ DÜNYA

Hepimiz anneyiz bir kıza,

Gebeyiz bir oğlana,

Hepimiz âşık oluyoruz deliler gibi seviyoruz sevince,

Seviyoruz çiçekleri ve kokmayı çiçekler gibi

Hepimiz hoşlanıyor bir erkeğin omzuna yaslanmaktan

Ve bir o kadar da korkuyor yalnız kalmaktan

Kırışmaktan da korkuyoruz

Aldatılmaktan da

Ama hep aynı hazzı alıyoruz yaşamaktan

Dünyayı yöneten de bizleriz

Odalarda körelende

Âşık ta biziz, maşukta

Karlı günler bizimle ısınır, yaz bizimle serinler

Güneş bizim için doğar

Dünya bizim için döner

Biz kadınız

Kimi zaman biri ölür uğrumuza

Kimi zaman canlar doğururuz sevdalarımıza

Ama her şeye rağmen günahlarda işlenirdi uğrumuza

Hatta biz kadın olduk ve kirlendi dünya

Bir yanımız Filistin'de bir yanımız Amerika’da, bir yanımız İran bir yanımız Polonya’da, kimi topraklarda hürüz özgürlük saçlarımızda kimi topraklarda köle bile değiliz. Aç yoksul sokaklarda. Ortak bir tek yanımız var kadınız ve kadınların ortak binlerce yanı var buralarda.

Yüzyıllar boyu insan olduğunu ispatlamak ile geçti zamanımız yaşayamadık. Değil ikinci sınıf sayılmak insan bile sayılmadığımız topraklar vardı. Güçsüzdük elbet ama güçsüz olan hislerimiz değil, güçsüz olan bildiklerimiz değil erkeklerimizin sahip olduğu kaslarımızdı.

Nerede olursak olalım doğurduk boy boy beklide tek kutsal yanımız anne olmaktı. İster zenci, ister kızıl, ister şişman ister zayıf en büyük tutkumuz güzel kalmaktı.

Ezildik ekin yüklü topraklarda. Yandık güneşin acımadan ısıttığı vahalarda, kaderimiz savaşan olmak ama zayıf kalmaktı şaştık şaşırdık halimize…

Kimimiz isyan etti öldürüldü, kimimiz din adına diri diri büyümeden gömüldü, kimimiz parçalandı dağlarda kimimiz yenik düştü yollarda tek derdimiz insan olmaktı.

Ve sustuk.

Bazen kendimizeydi düşmanlığımız, bazen çevremize bazen hemcinslerimize bir kadınlık formülü gelişmişti içimizde kimsenin bilinmeyenini bulamadığı denklemdik oysa biz denklemi çözemeyenlerin var ettikleri bilinmeyenlerdik.

Çok düşündünüz, çok sordunuz, çok yoruldunuz ya hani bizde yorulduk işte sizler gibi.

Medeniyetin arzı endam ettiği yüksek binalarda unuttunuz bizi, saten çarşafı olan bembeyaz bir yatağın içinde güneş tepedeyken girdik o odaya şimdi zifiri gece. Unuttunuz bizi unutulduk çaresizce.

Krallığın bitmez tükenmez altından odalarında sabahladık yılları. Kralın 40. Cariyesinden bir parçaydı bedenimiz. Asırlarca giydiklerimiz ipek, altınlarımız ağırlımızca, yalnızlığımız sürerdi yıllarca. Ömrümüz rakip kadınların güzelliğine nispet etmekle, kralın en sevdiğinin kralla arasını büyü ile bozmakla geçerdi.

Tenimizin rengi belirledi kaderimizi. Beyazlar tarafından aşağılandık ve bu önyargıyı yıkmak oldu davamız. Sömürüldük çoluk çocuk, sadece siyahîlerimiz değil, tüm melezlerimiz hatta beyazlarımız.

Çetin savaşlar, soğuk savaşlar, yok oluşlar, yok olan umutlar, gelecekler ve kocalar savaşın esin esin estiği ülkelerde namluyduk, kurşunduk, cesettik tek tek. Savaşlar bizden ailemizi aldı, sevdiklerimizi, sevgililerimizi, erkeklerimizi, bebeklerimizi acımız bir annenin acısıydı, evlat acısı, yar özlemi acımız vardı acımız bir kadının acısı

Küçücük bir ülkenin küçücük kasabasında aradık büyümeyi, dünya nerede evren neredeydi. Biz neredeydik.

Nice hanımlarımız gençlerimiz yaşlılarımız, güzellerimiz, çirkinlerimiz, zengin, fakir nicelerimiz, bir köşede mağdure olarak bekleyiş içinde bulunduğu durumun farkında veya değil ama çaresizce.

Hani derler ya onlar analarımız onlar bacılarımız, kadınlarımız diye. Şimdi biz söylüyoruz onlar biziz diye.

Okula giderken sağ bacağından meçhul bir kurşun yemiş Rabia’yım ben. Ülke ülke, kucak kucak dolaştırılmış Swetlena’yım. Aishi’yim ayaklarımı erkekler zarif bulsun diye küçücük ayakkabılar içinde şimdi yürümeye hasret. Bir bar tuvaletinde uyuya kalan Gabriel’im. Thalia’yım üvey babası tarafından, abisi tarafından günde bir kez üzerinden geçilen. Yasmin’im ben bir nefes uyuşturucuya saatlerce beden veren. Monica’yım yaşlı ve kimsesiz, Elena’yım ben erkek arkadaşı tarafından diğer arkadaşlarına sunulan 13 yaşında. Senim ben. Uzak ama senden...

Günyüzü görmemiş göremeyecek hapishane duvarının küfüne mahkûm Ayşe'yim ben. Vücudunu çapkınların parçaladığı Okşan'ım. Ölümü gideceği tek ülke olarak gören, yaşamaktan bıkmış Fatma Nine’yim. Zehra’yım kirasını ödeyememiş kocasından tokat üstüne tokat yiyen Hatice'yim ben. Henüz yedi yaşında kardeşine bakmakla yükümlü Elif'im kumasıysa iyi geçinmek şartıyla sokağa atılmamış elifin annesiyim. Çalışmama bakımlı olmamama rağmen geceyi başka kadınlarla geçirmiş Yusuf'un karısı sevdayım. Amcası tarafından tecavüze uğramış utancım ben. Kimsenin yerimde olmak istemediği biriyim. Dünya’nın kadın yüzüyüm, senim ben. Dopdolu bir sen! Kaderim önceden belirli diye kimsenin parmağını bile kıpırdatmadığı, bir karanlığım kimsenin ışığı açmadığı beni hala tanıyamadın mı kadınım ben en az senin kadar dünyalı.

Kadınız biz en az erkekler kadar dünyalı, en az sizler kadar hasret özgürce dolaşmaya gece yarıları, günahlar bizimle bizde başladı kötülükler bizimle biz miydik günahkâr yoksa günah mıydık baştan aşağı.

Ya biz kadın olduk ve kirlettik dünyayı

Ya da biz kadın olduk ve kirlendi dünya…

ZAHİDE GULİYEVA

http://www.kadincabakis.net/kadinca-bakis-yazar-oku_254_b%C4%B0z-kadin-olduk-ve-k%C4%B0rlend%C4%B0-d%C3%9Cnya.html

Zahide Guliyeva
Kayıt Tarihi : 27.12.2010 13:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


http://www.kadincabakis.net/kadinca-bakis-yazar-oku_254_b%C4%B0z-kadin-olduk-ve-k%C4%B0rlend%C4%B0-d%C3%9Cnya.html

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zahide Guliyeva