KIRKTAN SORA CEHENNEM
Üretemez olduysan, yoksa birikiminiz,
Diken olur da batar, tatlı söyler diliniz.
Tenhalarda kan ağlar, pınar olur gözünüz,
Kırktan sonra çekilmez, ediyorlar hayatı.
Yaşın kırkı aşanda, gülmek, eğlenmek ayıp,
Köşene çekil otur, ölüme günler sayıp.
Halsizsin, dermanın yok, sağlığın olsa kayıp,
Kırktan sonra yaşanmaz, ediyorlar hayatı.
Karışma hatalara, karışma eksiklere,
Duymayana sağırsın, görmeze körsün deme.
Tokluk rahatsız eder, aç kalsan fazla yeme,
Kırktan sonra dökülmez, ediyorlar hayatı.
Kırktan sonra yaşamın, hanene eksik yazar,
Aldırma duymayı ver, her gün işitsen azar.
Hanımın, çocukların, bunamış diye kızar,
Kırktan sonra ekilmez, ediyorlar hayatı.
Aklı ermez yaşlının, suskun konuşmaz dinler,
Bir yeri ağrıyorsa, içinden sessiz inler.
Rızaoğlu, yakışmaz yaşlıya nefret, kinler,
Kırktan sonra cehennem, ediyorlar hayatı.
İnsanlar yaşlanan da, bozulur ağız tadı.
13 MART 2009
FAHRİ BULUT RIZAOĞLU
Kayıt Tarihi : 13.3.2009 12:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aklı ermez yaşlının, suskun konuşmaz dinler, Bir yeri ağrıyorsa, içinden sessiz inler. Rızaoğlu, yakışmaz yaşlıya nefret, kinler, Kırktan sonra cehennem, ediyorlar hayatı. İnsanlar yaşlanan da, bozulur ağız tadı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!