Kırklanma Şiiri - Akın Aydın

Kırklanma (macera -yün sürpriz –kırk lamba)
—İlanı teşkilatı hamura-

Çok zor müşkülpesent yazılmak biliyorum.
Hiç bir ateşin yalayışı bu kadar eritemez (…)
Lütfen bana tanrınızdan bahsetmeyin,
onu hayâlarından duvara çakalı çok önceydi.
Gülümsemeyin…
Dikkat!
Gül mendilde dantel nakış değil…
mananın kendinde bulamadığı suret
bu değil.
Hiç değil lale, sümbül, mor menekşe
mistik şaklabanlıklarla gecenize ziyade
asil bir kelime mi?
Hiç değil.

Bilmem bu kaçıncı suret
kaçıncı ayette hiç bilmem?
Bir bildiğim rakkase
oynar durur akşamın renginde,
çok derinde, gönlünce.

Gülümseyin işte ayaküstü nihan gönlümce.
gül ve leylak?
Harem ve Beşiktaş arası boğazın serin suları
yalar-yıkar suali
Eskişehir’den akar kan kusan yürek.
Ey büyücü hani leylaklar nerede?
Kâhinleriniz konstamı çıktılar.
Yâda Babil’in arsızlığına cevap yetmedi mi?
El yabancıdır, arsızdır ama yetişir
sizin yetişemediğiniz kadar.

Akın AYDIN

14 Mayıs 2008