Kırkıncı Yıl Hesabı

Abdurrahim Karakoç
368

ŞİİR


1582

TAKİPÇİ

Kırkıncı Yıl Hesabı

Uykuları harman ettim, savurdum
Bir mübarek düş aradım kırk sene.
Ne usandım, ne yoruldum, ne durdum
İçi doğru dış aradım kırk sene.

Çıktım dağ boş, indim baktım ova boş
Toprak garip, su tedirgin, hava boş
Nere gitsem dallar kırık, yuva boş
Yumurtada kuş aradım kırk sene.

Aşk yükünü indirince arkamdan
Doğmadık bebekler tuttu yakamdan
Hesap-kitap ettim kaçtım rakamdan
On yitirdim, beş aradım kırk sene.

Binalar yükselir: Gözyaşı, kin, kan...
Koymuşlar adını “uygarlık, ümran”!
Yükseklerde, midelerdir hükümran
Alçaklarda, baş aradım kırk sene.

Gönül penceremi dünyaya açtım
Baktım manzaraya, ben benden geçtim
Ucuzdan tiksindim, kolaydan kaçtım
Belâsı çok iş aradım kırk sene.

Birbirinden çürük çıktı seneler
Öz yiğidi az doğurdu analar
Hayâl oldu gönlümdeki binalar
Temel için taş aradım kırk sene.

Adı “devrim” oldu avrat soyarak
Denge kurdu toklar açı yiyerek
Aptallara ibret olsun diyerek
Solucanda diş aradım kırk sene.

(Kan Yazısı)
.
.

Abdurrahim Karakoç
Kayıt Tarihi : 28.1.2002 15:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hüseyin Pelit
    Hüseyin Pelit

    Kırklar meclisi bu aratır dayatır ağartır... azaltır arttırır... güzel bir şiir bir kaç kıtası çok manidar..

    Cevap Yaz
  • Mehmet Levent Özgeç
    Mehmet Levent Özgeç

    Evet canım hocam ! Benim kalemimi size benzetenlerin sayısı da hiç az değil.
    Bir öğrenciniz oarak benim de kırk yaşımda kaleme
    aldığım şiirlerimden birisidir...

    - - - KIRK SENE - - -

    Karakoç uykusunu harman edip savurmuş
    Rüyasında mübarek düş aramış kırk sene !
    Aptala ibret için ne usanmış ne durmuş
    Solucanlar da bile diş aramış kırk sene !

    Ne var ki;Bu gün hocam yazıyorsam o günü
    İnan ki aratmıyor ne yarını,ne dünü
    Dünyamız dönse bile değişmiyor ki yönü
    Bende her Mart ayında kış aradım kırk sene !

    Yutunca pantolonu etekteki desenler
    İçindekini bırak pantol etekten inler
    Sizleri bilmem ama benim gördüğüm binler
    Yiğit olan hanıma eş aradım kırk sene !

    Etrafıma bakmıştım gönülde yas gözde yaş
    Ne gencinde belliydi ne ihtiyarında yaş
    Karışınca sofraya haram lokma haram aş
    Bu başımı koyacak döş aradım kırk sene !

    Her bahar sabahında dolaşmaya çıkardım
    Dilimden gözlerime hep ya sabır çekerdim
    Göz yaşlarım düştükçe bu nefsime çökerdim
    Kuytularda sığınıp loş aradım kırk sene !

    Aksam olsa kararır gördüğüm bu manzara
    Diyerek yola düştüm geceler günden kara
    Şeytan der insanlığı koy artık bir kenara
    Adım adım yollarda leş aradım kırk sene..!


    M. Levent ÖZGEÇ



    Not : Bu şiire ilham kaynağı olan sevgili hocam Abdurrahim KARAKOÇ'a saygı ve sevgilerimi sunarken işte benim de kırk yaşımda kaleme aldığım,bir kırk yılın hikayesidir..! Siz bu şirin,neresinde kendinizi ne kadar bulursunuz ?

    Cevap Yaz
  • Metin Cömert
    Metin Cömert

    üstad çok güzel.
    çok manidar...
    daha diyecek bulamıyorum

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah

    Aşk yükünü indirince arkamdan
    Doğmadık bebekler tuttu yakamdan

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Abdurrahim Karakoç