Kırk yılın sukutu, döküldü bir gecede
Beyaz kağıt ve bir kara kaleme
Kanadıkça kanadı, dökuldukçe saçıldı,
Bir çırpıda yazdım, yasadigim garip hayatı
Kırkıncı yıl bitdi, söndü ruhumdaki heycan
Hatirlayacak ne kaldı, geçen kırık anılardan
Dostlar da kayboldu, zaman carkindan
Şimdilerde sormuyorum kimseyi,
Hiç çalmayan, o meçhul telefondan
Kırk yılım var, geçti ne baharlar
Ne boranlar gördü bu göz, ne kışlar
Sonunda babam da terketti, bu sonbahar
Hüzünler şiirde kaldı, gözümde acı yaşlar
Soylenmemis çok söz var yüreğimde
Bir hüzün dağı gibi birikti, bir kosede
Karanlık, ıssız kalp dedikleri o mahsende
Anlatmanın hiç yolu yok, kurumuş yaralar
Özlem ve acı dökülür, kanadikca yaralar
Yüzüme bakıyorum, bir de geçen zamana
Zaman acimamis, harcanan çocukluğuma
Ya gençliğim, bahtsız, simsiyah saçlarım
Kırkımda terketmiş beni, sefil siyahlarım
Aklara teslim olmuş masum umutlarım
Bir aynanın karşısında şimdi tanimadigim yüzüm
Geçen ömrü görememiş vefasız gözüm
Kırgınim sana geçen kırk yılı haykirmayan aynalar
Silmeklede geçmez artık yüzümdeki derin hatlar
26.02. 2024 hatirasi
Kayıt Tarihi : 13.3.2024 10:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!