Nerdeyse yarım asır olacak aynı yastığa baş koyalı
girdin evime güneşi peşinden sürükleyerek
Geceleri ay'da gelirdi peşinden
içeri girdin
birden aydınlandı ortalık
oğlumuz - anne dedi
ben baktım gözlerinin içine
göz göze geldik
içten çok sıcak tanıdık o bakış
özlem dolu
karıcığım dedim içimden
sen duymadın
duymadın da neden halâ gülüyordun
doğru mu kadınların büyücü olduğu yoksa
okudun içimden geçenleri
sadece saçlarını okşadım
Allah var başka da hiç bir yerine dokunmadım
içeri girdin
topladın ortalığı
girdin çıktın
döndüğünde çay ve bisküvi bir tepsi içinde
doldurdu sıcak çayın kokusu odayı
ve senin varlığın
oğlumuza paşa çayı
Bize ikimize incecik küçük cam bardakta
hep sevdiğim gibi
evimin dirliği
gülümsedik mutlu mutlu
dile kolay tam kırk yıl
nerdeyse yarım asır olacak aynı yastığa baş koyalı
el ele bile tutuşmadık
demlendik birlikte
8/Mart/2010/p.ertesi
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 8.3.2010 00:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir'imi kadınlar günü münasebetiyle, bir erkeğin ağzından eşine yazdım...Evlliklerini elli altmış yıl sürdürenler çok, herkese Allah arzu ettiği, yaşamak istediği bir hayatı nasip etsin... Aile olmak pek tabii ki çok güzel özenilen bir şeydir, en sağlam kurumdur denilirdi eskiden...Gönül ister ki evin içinde yine öyle çocukların neşeyle koşturduğu, büyüklerin köşelerinde güler yüzleri ve dualarıyla torun sevgisini doyasıya tadabilecekleri ortamlar olsun ne yazık ki, dünya sadece fiziksel anlamda değil manevi bölünmelerle de, büyüyüp küçülmelerle daima evrim geçiriyor... Şimdi çocuklar neden böyle sersefil oluyorlar? Nedeni gençlerin evde ebeveynlerini istememeleri yaşlı görmekten rahatsız olmalarıdır...Çocuklar da başı boş kalıyorlar... Anne baba sabah işe gidince, çocuklar ya bakıcılara ya komşulara emanet ediliyor...Gerek eğitimleri gerekse beslenmeleri yanlış ellerde ve yetersiz oluyor...Hangi çocuğa sorsanız evde anneanne veya babaannesini görmekten mutlu olacağını söyleyecektir... Özel günler semboldür ve ertesi gün hiç bir izi kalmaz. Gaye ayağı yere basan akıllı çalışkan insanlar yetiştirmek olmalıdır kız erkek ayrımı yapmadan... İnsanları özellikle kadınları ve çocukları kötü şartlarda yaşatıp onlara fırsatlar vermeden, hep bir şeyler beklemek ve böyle günlerde günün kutlu olsun demek kökleşmiş kökü derinlerde olan yaraları sağaltmaz.... annelerin de kadın olduğu düşünülürse, bayanlara kötü sıfatlar yakıştırmak alay konusu yapmak aşağılamak kişinin kendi karekterinin bayağılığını belirtir... Onları bir eğlence aracı gibi görmeye meyilli insanların; düşünmesi gereken gerçek, herkesin; adı kadın olan bir annesi veya eşi veya kız kardeşi, kızı vardır. Herkes edebini takınmalıdır ister kadın veya erkek önemli değil...İnsana, hayata gereken değer verilip ciddi yaklaşmalıdır...Yoksa hayat kimsenin öcünü bırakmaz yanına...
öylesine içten soluyorum ki o satırlar
beni benden koprıyor geçmişe dönük nevarsa
saklı anılarda bir bir yaşatıyor yaşıyorum
bu değerli eserde ben kendimi buldum
daldım gittim işte böyle kutlarım yazarı
Şair dediğin kimsenin
Kalbi
Okyanus kadar büyük
Yanardağ kadar sıcak
Kuş tüyü kadar
Yumuşak olmalı
Şair dediğin kimse
Ahde vefayı bilmeli
Aşka mezar kazmamalı
Eleştiriye kızmamalı
Faso fiso yazmamalı
Şair dediğin
Örnek insan olmalı
Kul hakkı yememeli
Haram helal bilmeli
Şair dediğin
Hortumcuyu sevmemeli
İnançlıya sövmemeli
Bölücüyü övmemeli
Şair dediğin
Şiirin her türünü
Okumalı bilmeli yazmalı
Şair dediğin
Sen gibi olmalı
ŞAHİN ERTÜRK
Yüreği Yanmış Şairlerden
Güvercin Yürekli Adam
TÜM YORUMLAR (5)