Küçük heyecanlara paydos
Çünkü rüzgarla aynı yaşdayım
Çünkü güneş kardeşim
Bir ırmakla şevişmekteyim
Bana artık dingin olmak
Bana yalınlık yaraşır
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Vezir Pehlevan,
Hakaretlerin kendi zavallılığınızı gösteriyor. Şiirlerimde kadın düşmanlığı yok, ama senin karanlık zihnin bunu göremez.Şiirlerime girip hakaret ve küfürlerle yorum yazmakla benden bir şey kaybettirmezsin aksine kendi küçük dünyanda kaybolursun. Keza şiirlerimde kadın düşmanlığına dair en ufak bir ima dahi yoktur. O kadınlardan biri de rahmetli annem ki ona yazdığım şiirler de var. Edebiyatın anlamını kavrayamadığın sürece lafın buraya kadar. Biraz saygı ve olgunluk öğren, yoksa bu boş triplerinle kendi itibarını yerle bir edersin. Bu seviyesizliği bırakıp, gerçekten şiirin kalbine dokunmayı denediğiniz gün, belki sizinle de yapıcı bir sohbetimiz olabilir.
Şiir, tıpkı hayat gibi, bazen kirli, bazen güzel, bazen şehvetlidir. Eğer bu gerçeklik sizi rahatsız ediyorsa, belki de aynaya bakıp kendi dar kafanızın sınırlarını sorgulamanız lazım. Kuralsızlık dediğiniz şey, aslında yaratıcılığın ve hayatın ta kendisidir. Edepsizlik dediğiniz ise, sizin gibi dar kafaların uydurduğu saçmalıklar. Şiiri ve hayatı sınırlayan, özgürlüğe lanet eden zihniyetler, zaten her zaman şiirin gerçek düşmanları olmuştur. Siz de tam o düşmanlardan birisiniz. Anlaşılan, sizin için sanat, sadece dizilip taşan cümleler değil, itaat ve teslimiyet demek. Bir daha yazarken aklınızı başınıza alın, yoksa kelimelerinizin dibi boylaması kaçınılmazdır. Batsın diyorsunuz, evet, sizin gibi dar kafaların şiire ve hayata verdiği zararın bitmesini biz de isteriz.
Ben hiç bir zaman toplumsal değer yargılarını aşağılayan, Küfürlü deyimleri
yana-yana ve ya alta dizmeye, Anadolu kültürel geleneğinde şeref tacımız
kabul ettiğimiz kadınlarımızın orasından-burasından şehvetle bahseden
ne şiirlere ve nede icracılarına saygı duyarım. Yüce yaradan onların
belasını versin derim...Hiç bir çağda kuralsızlık, sorumsuzluk, edepsizlik
hoş görülmemiştir. Ve görülemez de... VESSELAM
Şiir, tıpkı hayat gibi, bazen kirli, bazen güzel, bazen şehvetlidir. Eğer bu gerçeklik sizi rahatsız ediyorsa, belki de aynaya bakıp kendi dar kafanızın sınırlarını sorgulamanız lazım. Kuralsızlık dediğiniz şey, aslında yaratıcılığın ve hayatın ta kendisidir. Edepsizlik dediğiniz ise, sizin gibi dar kafaların uydurduğu saçmalıklar. Şiiri ve hayatı sınırlayan, özgürlüğe lanet eden zihniyetler, zaten her zaman şiirin gerçek düşmanları olmuştur. Siz de tam o düşmanlardan birisiniz. Anlaşılan, sizin için sanat, sadece dizilip taşan cümleler değil, itaat ve teslimiyet demek. Bir daha yazarken aklınızı başınıza alın, yoksa kelimelerinizin dibi boylaması kaçınılmazdır. Batsın diyorsunuz, evet, sizin gibi dar kafaların şiire ve hayata verdiği zararın bitmesini biz de isteriz.
Vezir bey muhterem,
Anlatamıyorum galiba, şiirin görevi insan ruhuna dokunmaktır. Şiirde kural dediğiniz şey çoğu zaman yaratıcılığın zincirlerinden kurtulmaktır. Sokak jargonunu küçümsemek, özgün ve canlı seslere haksızlık olur. Şiir, yetersizlik değil; farklı dünyaların ifadesidir. Yüzlerce şiire - ring atmak- ifadesini yapıştırmak yerine, anlamaya ve çeşitliliğe saygı göstermeyi öğrenmeliyiz. Çünkü edebiyat, ruh ve özgürlükle yaşar, ruhsat almakla değil.
Sayın Vezir Bey,
Edebiyatın ve şiirin asli gücü, ideolojilerin çok ötesinde, insanın en derin duygularına dokunabilmesindedir. Ben şiiri; yaşadığım acıları, kırgınlıkları, umutları anlatmak ve anlamak için yazıyorum. İmla ya da şekilsel kurallara takılarak değil. Şiirin ruhunu anlamadan, ona kalıplar dayatmak, onu esir almak olur. Ki bazen şiirlerimi virgülsüz, noktasız yazarım, hatta imlayı bilerek bozarım; çünkü onları doğru yazarsam o duygu eksik kalıyor. Eğer her şey yerinde olmalı diyorsanız, o zaman kalpte de her şey yerinde olur, herkes aynı hissederdi. Oysa şiir, farklı yüreklerde farklı anlamlarda hayat bulur. Siz meseleyi imladan, ideolojiden açıp, milletin kurtuluşuna kadar taşıyorsunuz :)) Ben ise şiirin özgürlüğünden, anlamaktan yanayım. Bu tartışmada esas olan şiir olmalı, kurallar kargaşası değil. Sevgiler..
Muhterem, her hangi bir bireyin ismiyle ironi yapmak saygısızlıktır?
Bakınız, ben sizi tanımıyorum? Eğer ki, Aytaç bey, ve ya Aytaç hanım
diye hitap etseydim nasıl olurdu?
Ben eleştirel bir yorum yaptım. Allah aşkına siyaset hangi cümlede
yapılmıştır? Bakınız, Edebiyat Ulusal medeniyetimizin temel taşlarından
biridir. Toplumun ve ya bir Milletin (Devletin) tarihsel geleneklerini, siyasal
sosyal, kültürel yapısını denetler, eleştirir bu gün ve yarınlara taşır.
Türk Ulusal Edebiyatımızın en ehil yetkili müfettişi ve etkili dalı *ŞİİR*
Edebiyatıdır...
Muhterem, bakınız bu sayfada Şiirlere yansız, tarafsız, doğru ve anlaşılabilir
yorumcu sayısı toplam 5 i geçmez. Bu beş değeli Şairlerin başında sayın
Akçay gelir. Ben kedilerini saygıyla selamlarım.
Haa Sayın Akça ile hiç bir diyalogum yoktur. Kendileri her nedense bana
uzaktırlar... Yani bazıları gibi arkadaş-yaren şak-şaklığı yapmıyorum.
Keşke minnet değil de, hangi cümlem kusurludur onu eleştirseydiniz?
Çünkü ben kusurları dile getirmiştim....Zat-i alinizi saygıyla selamlarım..
Sayın Vezir Bey,
Edebiyatın ve şiirin asli gücü, ideolojilerin çok ötesinde, insanın en derin duygularına dokunabilmesindedir. Ben şiiri; yaşadığım acıları, kırgınlıkları, umutları anlatmak ve anlamak için yazıyorum. İmla ya da şekilsel kurallara takılarak değil. Şiirin ruhunu anlamadan, ona kalıplar dayatmak, onu esir almak olur. Ki bazen şiirlerimi virgülsüz, noktasız yazarım, hatta imlayı bilerek bozarım; çünkü onları doğru yazarsam o duygu eksik kalıyor. Eğer her şey yerinde olmalı diyorsanız, o zaman kalpte de her şey yerinde olur, herkes aynı hissederdi. Oysa şiir, farklı yüreklerde farklı anlamlarda hayat bulur. Siz meseleyi imladan, ideolojiden açıp, milletin kurtuluşuna kadar taşıyorsunuz :)) Ben ise şiirin özgürlüğünden, anlamaktan yanayım. Bu tartışmada esas olan şiir olmalı, kurallar kargaşası değil. Sevgiler..
Vezir Bey,
Ölçülü yorum diye başlayıp altına siyaset nutku döşemek, vezirlikten çok kahvehane siyasetçiliğine benziyor. Burada şiiri konuşuyoruz. Türk edebiyatına hizmet, kelimenin kalbine dokunmaktır, kendi dünya görüşünüzü edebiyatın sırtına yüklemek değildir. İmladan ideoloji devşirmeyin.
Yazının ve yazmanın ruhuyla, bütün bir hayatı bir kaç şiirle planlamayı, anlamak ve anlam bütünlüğünü kadere tutsak etmek hangi Tanrı'ya yakışır çekip gitmek...
Çok güzel bir şiir.
Teşekkürler
Sayın Akçay'ın bir çok yorumuna katılıyorum. Doğru ve oldukça
ölçülü yorumlar yapıyor. Türk Edebiyatımız hizmet ediyor. Kusurları
ihmal ve istismarları anlaşılır bir lehçeyle dile getiriyor.
.
Memleketin başına her ne olumsuzluklar gelmişse. Aymazlıktan
bağnaz ve yobazlıktan, kuralsız, yetersiz, ehilsiz ve hükümsüzlükten
gelmiştir. Türk Ulusal milletine bana necilik, aman sendecilik, peki,
pekicilik ve şakşakçılık yakışmaz? Mustafa Kemaller de sizler gibi
düşünseydiler, sizler gibi duyarsız sitatik ve basiretleri felç olmuş
olsalardı Kimler kurtaracaktı bu Vatan'ı yedi Haçlı Düvelden...
Vezir Bey,
Ölçülü yorum diye başlayıp altına siyaset nutku döşemek, vezirlikten çok kahvehane siyasetçiliğine benziyor. Burada şiiri konuşuyoruz. Türk edebiyatına hizmet, kelimenin kalbine dokunmaktır, kendi dünya görüşünüzü edebiyatın sırtına yüklemek değildir. İmladan ideoloji devşirmeyin.
Muhterem, her hangi bir bireyin ismiyle ironi yapmak saygısızlıktır?
Bakınız, ben sizi tanımıyorum? Eğer ki, Aytaç bey, ve ya Aytaç hanım
diye hitap etseydim nasıl olurdu?
Ben eleştirel bir yorum yaptım. Allah aşkına siyaset hangi cümlede
yapılmıştır? Bakınız, Edebiyat Ulusal medeniyetimizin temel taşlarından
biridir. Toplumun ve ya bir Milletin (Devletin) tarihsel geleneklerini, siyasal
sosyal, kültürel yapısını denetler, eleştirir bu gün ve yarınlara taşır.
Türk Ulusal Edebiyatımızın en ehil yetkili müfettişi ve etkili dalı *ŞİİR*
Edebiyatıdır...
Muhterem, bakınız bu sayfada Şiirlere yansız, tarafsız, doğru ve anlaşılabilir
yorumcu sayısı toplam 5 i geçmez. Bu beş değeli Şairlerin başında sayın
Akçay gelir. Ben kedilerini saygıyla selamlarım.
Haa Sayın Akça ile hiç bir diyalogum yoktur. Kendileri her nedense bana
uzaktırlar... Yani bazıları gibi arkadaş-yaren şak-şaklığı yapmıyorum.
Keşke minnet değil de, hangi cümlem kusurludur onu eleştirseydiniz?
Çünkü ben kusurları dile getirmiştim....Zat-i alinizi saygıyla selamlarım..
Bir kere, adamın ismi Cihan değil, Cihat.
İkincisi: Ben Cihat Şahin'in yorumunda komik bir ifadeye rastlamadım. Yoksa siz her ciddi beyan'a gülen ve her yalan söze alkış tutanlardan mısınız?
Bu şiir ile ilgili 48 tane yorum bulunmakta