Kırk Kapının Yirmidördüncüsü - Sarı Yıld ...

“Bir yıldız doğdu harılan
Cihanı yaktı narılan”

Say ki aşk peşinde yolları çıkmaza çıkanlardan biri de bendim
Sarı yıldız yarden yana dönmüş durur öylece, gün akşamlı, gece uzun sürenlerden..........
Oysa benim vaktim az, işim acele..
Bakamadım dönüp de kekiklere ve de yayla çiçeklerine, gideceğim yol yokuş.......
Burada su hava hep özlemlerim..
Mavi gökyüzünün bir ucu ellerimde bir ucu yıldızlarda dürüyorum almak için Yanıma.......

Ruhumun aksine kırat durulmuş, yürürken ürkek, koşarken temkinli..

A can uzun gecelerin ne kadarında divandaydın
Uykuyu satarak zaman satın alanların yanında
Börtü böcek tesbihteyken su boşa akar mı hiç
Yel kıble, yön kıble, söz, söz yetersiz şimdi,

Dağın sol yanı kıştan kalma, sağ yanı baharı yaşamada,
Bahar erken gelenlerden,
Yel fısıltılarıyle birlikte eğilen ağaç dalları karıncalara yön gösteriyor, Karıncalar da bir telaş ki sorma.........
Toprakta canlanan her nebatat yeşil sunuyor,
Yeşilin kokusu yunus balığının karnında yıllarca kalmış gibi

A can geceleri yok say, dolu dolu ırmakların köpüğünde
Farzet ki uyku tuzak, düşme..Şeytan gecesi olanlardan
Toprağın rengi de kokusu da yağmur sonrası için
Ellerini açtığında kalp görsün, söz yoksa.. ağla a can ağla

Toprağın damarlarını tutarken sıktığında fışkıran kan,
Bir dahaki sene yeni filizlere can suyu olacak ve toprağın kokusu her zaman Ki gibi kelimenin anlatamayacağı kadar yayılacak
Gönül gözü ile görenlere

A can geceyi karanlık yapan güneşsiz zamanların gücü
Gözlere sunduğu görmeyi ne kadar tutacağını da biliyor
Ayın on dördü’nde toplanan divan söz verdiğinde
Diyeceklerin tarihe kalmayacak, sana kalacak

Konuş yerinde, yoksa yıldızlar kayarken bir dilek tut...

Bekir tolu