Tam kırk dokuz dakikadır hayattasın…
Nereye geldiğini,
Kim olduğunu bilmiyorsun…
Sadece annenin kucağı
Ve
Süt dolu memeleri var senin için
Yorgunluk, usanç, boğuntu
Kuruntu ve kıskançlık
Bu kelimeleri öğrenemedin daha…
Öğretecekler…
Şu an kırk dokuz dakikadır hayattasın…
Aldığın yaşama kararı için,
Aslında pişman olacaksın ileride…
Can vereceksin belki de,
Aşık olduğun şehrin içerlek bir köşesinde…
Sen bir yaz ortasında doğdun,
Hava daha ısılı…
Fakat kışın
Buz keser dışarıda,
Bunu bilmiyorsun…
Berbat bir yere düştün,
Fark edemiyorsun…
Çünkü tam kırk dokuz dakikadır hayattasın…
Kendini çakınlara,
Ve siyahımtırak bulutlara benzeteceğini,
Bilmiyorsun…
Göklere kaptıracaksın göğsündekinin içini…
Annen çoktan yazdı kaderini…
İsmini koydu bir kere…
Yaraşsana adına…
Tam elli dakikadır hayattasın…
Acaba masumiyetini ne zaman kaybedeceksin?
Ne zaman açılacak omzunda yaralar?
İlk gönül ağrını,
Ne zaman çekeceksin?
Karşımda kendi vücudumu seyreden,
Arık bir ruha kavuştum,
Bir yaz sabahı,
Ben de dünyadaki en küçük çocuktum…
Kalan binlerce dakikan için seni yormayayım çocuk,
Yaşa ve kendin gör…
Elli bir dakika oldu, sen hala hayattasın,
Demek ki bir şeyleri değiştirmek için,
Müstahzarattasın…
Kayıt Tarihi : 12.3.2019 21:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!