Ey bir gün kapımı çalacak olan kırk beş yaşım. Sana otuz iki yıl öncesinden yazıyorum bu mektubu. Seninle karşılaştığımızda ben yolun yarısını çoktan geçmiş olacağım. Belki saçımda aklar olacak. Belki hayallerimin çoğuna hala kavuşamamış olacağım kim bilir...
Belki de ben bu yaşa ne çabuk nasıl geldim diye kendime sorular soracağım. Her ne olursa olsun istediğim tek bir şey var. Senide, sana gelene kadar uğradığım diğer yaşlarımı da sevgi, huzur ve mutluluk içinde geçirmek.
Sana ulaştığımda sanma ki hayallerim bitmiş olacak. Asla! Sana çocukların girebildiği büyük hayaller dünyasından elim kolum dolu olarak geliyorum. Çeşit çeşit, renk renk, çocukların, çocuklarımın yüzünü güldürecek olan hayallerle. Hayallerime ulaşmak için edindiğim bilgi ve birikimimle var gücümle çalışacağım. Hazırlığını yap, yap ki çocuksu yanlarımdan bıkma. Bazen, belki bu günlerimi özleyip çocuk olmak, hep çocukça davranmak isteyeceğim. Gelecek kaygısı kaplamayacak gözlerimi. Salıncaklara yan gözle baksam da arada sırada da binmeyi ihmal etmeyeceğim. Çocukların arasında ne kadar iri yarı dursam da onlarla top oynamaktan geri durmayacağım. Düşe kalka yeşil çimenlerin üstünde yuvarlanacağım. Çocuklarımla uçurtma uçurup, bisiklete bineceğim. Gökkuşağı çıktığında neşeyle onu seyredeceğim. Arada sırada yağmurun altında saatlerce gezinip sırıksıklam eve döneceğim, büyümeyen çocuk yüreğimle...
Allah nasip ederde sana ulaşırsam iyi bir aile babası olacağım. Çocuklarıma sevgiyi, saygıyı, hakkı, helali, haramı, sabrı, şükrü öğreteceğim. Şu an çok küçük şeylerden mutlu olabilen biriyim. Sana ulaştığımda da mutlu bir insan ve etrafındaki bireyleri de mutlu etmek için elinden geleni yapan biri olacağım. Büyük küçük bütün insanların yüzünde mutluluğu gördüğüm zaman ancak mutluluğu tadacağım. Sana ulaştığımda sorumluluklarım artmış olacak.
Zinde, sevgi dolu bir doğa savaşçısı olacağım. (Savaşçı deyince günümüzde şahit olduğum savaşları senli yaşımda görmek istemiyorum. Çocuklar masumlar ölmesin diye, barış dünyaya hakim olsun diye hep mücadele edeceğim.) Amacım çocukları sevindirmek, park ve bahçeleri daha güzel hale getirmek. Sokak hayvanlarına da unutmayacağım. Onlara güzel güvenli barınaklar yapmak hedeflerimin arasında şimdiden...
Çevreye, ağaçlara daha çok özen göstereceğim. Çeşit çeşit meyve ağaçları dikip çocukların ağaçlara çıkıp dallarından meyve yediklerini görmek için arkadaşlarımla var gücümle çalışacağım.
Denize, kırlara, çöp dökenlere çok kızıyorum. Bu uğurdaki mücadelem bir ömür sürecek. O kişileri uyarıp yaptıklarının ne kadar kötü bir davranış olduğunu haykıracağım. Gerçi bunu yapmam için kırkbeş yaşım seni beklemem gerekmiyor ama o zaman sesimin daha gür çıkacağına eminim. Adın üstünde sen kırkbeş yaşsın. Benim için koca hayat dağının zirvesisin.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta