KIRK!
Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardı
Kırk kahve bir yıl sürmüyor şimdi
Gönül genişliğine gök kubbe dardı
Kırk gönül bir çiçeği dermiyor şimdi
Düğünler olurdu kırk gün kırk gece
Ayıptı yas tutana kırk gün eğlence
Hüznün, kederin çaresiydi kırk hece
Kırk kelime harf sırrına ermiyor şimdi
Kırkı beklenirdi doğunca çocuk
Kırk gün sonra olurdu gül de tomurcuk
Kırk hanelik köyde kırk dam var uçuk
Ahşap evin muhabbetini vermiyor şimdi
Kırk yaş her kişinin kemal yaşıydı
Kırkını ikmal eden mihenk taşıydı
Yemek, kırk harmanda bulgur aşıydı
Kırk harmana bir tabak girmiyor şimdi
Azgınlık utançtı kırkı geçene
Yeterdi her tecrübe için kırk sene
Ab-ı hayat suyundan kırk tas içene
Kırk damla bir nefes örmüyor şimdi
Mecburi ihtiyaçtan sonra kırk adım
Atanlar derdi ki sünnet muradım
Servetimin Kırkta biri zekatım
Kırk zengin bir fakiri görmüyor şimdi
Ders haftada kırk, iş kırk saat haftada
Kırk yazardı müebbedin boynundaki yaftada
Huzur; günde kırk secde, gerisi hep safsata
Kırk adam aynı safta durmuyor şimdi
İnsan bedeninde kırk ayrı alem
Bu bedenin kırkından sonrası elem
Kırk Allah dostuna halim havalem
Bir tabut kırk omuzda varmıyor şimdi...
Emsal TOPRAK
.
Emsal ToprakKayıt Tarihi : 28.10.2021 00:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!