İlk defa uyuyorum bu koltuğun üstünde,
Hayatın bir yerinde karışmış gölgeler,
Aklımda, söyleyemediğim pervasız kelimeler,
Üstümde; kırışmaya alışmış elbiseler.
Yankısı bitmiş kahkahalarının, susmuş neşeli duvarlar,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.