ılıklığı ateş ve suya ayırdım
bir mağranın kuytusunda kibrit çaktım karanlığa
durdurmak için zamanı
yelken gerdim iki dağın dorukları arasına
kuru yaprakların kırılganlığı saklı
çıtırdayan adımlarında
taş taş dökülmüş şehir
derin çatlaklar var
Medusa`ların alınlarında
ıslak toprakta otların kardeşliği
çiçek çiçek kırılıyor toprağın karası
altındaki ölümden
üstündeki yaşama geçerken
bir korkudur uğuldayan
yüksek dallarında ağaçların
bir savaş gizliyor kendini
iki ordu kafa kafaya birbirine girmiş
renk var taşlarda
koku var
ölümün sertliği var
geçen binlerce yıla direnen
ses yok
öyle duruyorlar düştükleri yerlerde
tarihin ser verir sır vermez sırdaşı taşlar
kaldırsam bütün taşları tek tek
ölülerin ürperten bakışlarını görürüm
ezilmiş toprağın
oyulmuş gözlere benzer çukurlarında
22.03.2009
Ahmet Baris AyKayıt Tarihi : 25.3.2009 19:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!