Kırılır Mavinin Parmakları

geceye hüzünümü asma
yüreğim gibi yağar yarın
yeşilin cepklerinde sevgim

birazdan kuş sürüsü geçecek üstünden
öpücüklerimi saçlarına düşürerek
ve yüreğine sevgimi ekerek
bana da gönderir misin akdeniz gülüşünden
yalnızlığın kanarken yeşertiğin düşünden

ben ancak seninle olurum bahtiyar
ah gönül sarayıma yakışan yar
felç oldu hayat
dışarda kar
yüreğimde yangının
ankara’da joplanan öğretmenler var
içim kanar
korkma bizi ayıramaz ki yasaklar
ne de aramıza girer uzaklar

ben nicelerini gördüm
düşman iki ülke gibi
yanyanayken birbirinden çok uzakta
niceleri de
uzaktayken birbirnin yanında
sevgim mutluluk çiçeği açacak yarınlarında
gamzelerin olacak günlerin yanaklarında
sana sevda türkülerim dem tutacak günlerin dudaklarında

bir martı havalandı sevdalı yüreğimden
umarım gözlerin kıyısına konar
dışarda kar
dalında yapraklar donar

günler hasretim kokar
ay susar geceleri
yıldızların saçlarından
sevgim yüreğine salkar
bu limandan mutluluğa (her gün) bir vapur kalkar

karı giyinmiş bu şehir
dışarda nefesi bıyıklara asan ayaz
gece gelinlik gibi beyaz
çocukluğumda pantolonumun gömleğimin parçalarını
kiraz ağacında az mı bıraktım
beni yıldır(a) maz naz
hadi kiraz dudaklım
beni yarınlarına yaz
bizim payımıza da mutluluk düşsün biraz

dinlede bak
gündüzleri güneş
geceleri ay ve yıldızlar söylüyor
sevda türkümüzü
oku da bak
şiirlerim ceplerine doldurmuş aşkımızı
ayak atına yakışmazki kırmızı

nadasa ihtiyacı yok yaralı yüreğinin
yaraların arasında da sevgiyi yeşertirim ben
yeter ki seni boğmasn korkuların
ve korkuların pençesinde parçalanmasın yarınların
ağıt tarlası olur gözlerin
çiçek bahçesi yüzünde hüzün ırmakları
kırılır mavinin parmakları
bizim adımıza utanır
hayatın yorgun sokakları