Bir avuç kum ,bir avuç gözyaşı toprakta
Sahilleri kapladım deryalar boyunca
Ak köpüklere sarıp atıldım kazana
Sessiz sessiz göz yaşlarına boğuldum
Fırınlarda potalarda eridim aktım
Hamur olup ince tül misalı yoğruldum
Şekilden şekile geçti yorgun yüreğim
Ateşler içinde cehennemi yaşadım
Ilık ılık aktım coşan ırmaklar gibi
Hücreden firari idamlık mahkum gibi
Kızıl saçlarından sürüklenen yosma gibi
Kimi kez işkenceler yaşadı bedenim
Şişleyip söküp kopardılar yüreğimi
Çelik mengenelere yasladım başımı
Bazen okşadılar alev alev saçımı
Gönlüm kırılgan desen desen içim dışım
Benimle şenlendi vitrinler, pencereler
Bende can buldu ışık, karanlık geceler
Kimi aşık uğruna kırıldı kadehler
Nakış nakış yoğruldu nazik bedenim
Boynu bükük geziniyorum elden ele
Kimi çay içimi sarıldı ince bele
Kimi hoyrat elleri öptüm gönülsüzce
Yorgun düştüğüm akşamcı meyhanelerde
Şarhoş naralarının tek sebebi benim
Yerlerde parçalanan gönlü kırık benim
Sakiler elinde dolaşan kadeh benim
Doldukça boşalan göz yaşları benim
Nakış nakış süslenip girdiğim her yerde
Masalarda kadeh, gözdeyim vitrinlerde
Şimdi idamlık mahkumum avizelerde
Müebbet mahkumuyum saklı mahzenlerde
Her karşılaşmada göz göze geldiğinde
Loş odalar duvarında sırlar içinde
Ben yine seni görürüm kendi özümde
Bütün sırlar şahidi kırılgan yüreğim
Artık okşamıyor parklarda saçlarımı
Sokakta oynayan mahalle çocukları
Yel estiğinde savurmuyor kumulları
Yağmurda ıslanmıyor solgun yanaklarım
Hüzünlenirim her aklıma düştüğünde
Gözlerimi saklarım tüller arkasında
Sessizce hıçkırıklara boğulduğumda
Yağmurla sürüklenir kırılgan yüreğim
Yavuz Şimşek Selimi 2
Kayıt Tarihi : 5.2.2023 05:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!