bırak
koltuğunun altından
ayaklarına sürünerek geçen
her yaratık
bırak
kendi içinde çırpınan
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Kırılmak güzel demek. şimdi düşündüm de sanırım güzel; ışık kırılınca renklerine ayrılır...kabuk
çatlayınca çekirdek filize patlar....
Ama ACI... onu sindirmek... her zaman kolay olmasa bile zor....Belki engin olmak gerek, ermiş olmak , yunus olmak gerek.... akan nehir olmak...gürül gürül çağlayan suyun sesi yarıp geçmeli karanlığı ... beynin suyun sesinden başka ses duymamalı.. kırılganlığın acısını alıp götürürken sen yediveren gül gibi renklere ayrılmalısın... Güneş asırlık eski güneş, ama her doğan gün yeni.....
şiir çok güzeldi, kutlarım.
Tebrikler..Severek okudum.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta