azalan bir çoğalmaydı
sabaha az kala
uyudukça bahar içimizin ovalarında
ve üşüdükçe sarıldığım sendin
kuytularında mürekkep zamanlar
akrep ve ateş
ve çığlığı küllenen sözcük ruhları
gökmavi neredeydi
nerede kaldı deniz
şüphesiz ben seninleydim
öldürülürken toprak
celladın gülüşü gibi kururken hava
dudaklarında solurdu şehirlerim
ve fakat yarıldı şavkıyla yankı
dağlar adınla bildi ey aşk
yüzün benzeri hüzün
ki bu benzeyiştir kuşlara gökyüzünü sunan
ah içimin orman yangınları
ağlayan çocuklarım..................
günceler tutacaktık yıldızları yazıp geceye
panlandı damar ve kırıldı demir
alçak bir gök düştü omuzlarına dünyanın
ve sallandı yürek, difüzyon hüzünlerle
tarihin sonu atıldımı baba doğuya
hangi boylamda uzanır cesedimiz umuda
kavmim suskulamış kalbini metale
kanar mı bir yara baba
bir daha
bir daha düşermi sevdamız ayrılığa.........
gökmavi neredeydi
nerede kaldı deniz
neredesin ey rüzgar
dağıtsan tozlarını kuşatılmış şehirlerin......
çünkü ben
kanamalı aşklarımla arşınlarım dünyayı
çünkü ben bildim ağaracak günün yüzünü
yüzün izomeri hüzün
kırılacak bir gün aynası yeryüzünün...
Kayıt Tarihi : 1.2.2014 22:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!